Nevrotik bireyin kendisi bile acı çektiği gerçeğinin farkında olmayabilir.
… nevrotik kişi değiş­mez bir biçimde, ortalama insandan daha çok acı çeker. O, sa­vunmaları için mutlaka olağandışı bir bedel ödeme zorundadır; bu bedel, canlılıktaki ve dışa açılma yetisindeki bir zayıflamadan ya da daha özel olarak, başarıya ve hazza yönelik yetilerindeki, değindiğim tutarsızlıktan kaynaklanan bir zayıflamadan oluşur. Aslına bakılırsa nevrotik bir insan her zaman' için acı çeken bir insandır.
Reklam
…nevrotik birey, kendi yo­luna dikildiği (kendini engellediği) duygusuna sahiptir. (…) , bütün nevrozlarda ortak olan temel bir etken görürüz: kaygılar ve bunlara karşı oluşturulan savunmalar. Bir nevrozun yapısı karmaşık olsa da, nevrotik süreci devreye sokan ve etkinliğini sürdüren motor gücü kaygıdır.
Bir nevrozun, normalden sapma içerdiğini anlamış bulunu­yoruz. Yeterli olmamasına karşın bu ölçüt çok önemlidir.
…:bütün insanlık için geçerli olan normal bir psikoloji diye birşey yoktur.
…köken açısından tıbbi olmasına karşın nevrotik terimi kültürel anlamı katılmaksızın kullanılamaz.
Reklam
…,bir insanı nevrotik olarak adlandırmakta kul­landığımız ölçütlerden birisinin, söz konusu kişinin yaşayış bi­çiminin, günümüzde kabul edilen davranış biçimlerinden her­hangi birisiyle çakışıp çakışmaması olduğu…
Kitap basit bir dille yazıldı ve netlik uğruna çok fazla ayrın­tıya girmekten kaçınıldı. Teknik terimlerden olabildiğince kaçı­nıldı, çünkü bu tür terimlerin net düşünmenin yerine geçmesine göz yumma tehlikesi her zaman vardır. Bu nedenle birçok okur, özellikle amatörler, nevrotik kişilik sorunlarının kolayca anlaşıl­dığı yolunda bir izlenim edinebilir. Ama bu bir yanılgı, hatta tehlikeli bir sonuç olacaktır. Bütün ruhsal sorunların zorunluluk gereği derin bir karmaşıklık ve anlaşmazlık özelliğine sahip ol­duğu gerçeğinden kaçamayız. Eğer bu gerçeği kabul etmek iste­meyen birisi varsa, ona kitabı okumamasını öneririz, çünkü kendini bir karmaşa yığını içinde bulacak ve hazır formüller arayışında düşkırıklığına uğrayacaktır.
Hikmet susuyordu. Kişiliği korumak için, bazen yaşamamak gerekiyor. Odayı, insanları, eşyayı görmüyordu. Burası gene de en rahat yer sayılır. Hayatın akışına kapılıp gitmemek için, bu geniş dünyada böyle bir gecekonduya sıkışmak mecburiyeti hasıl oluyordu albaylarım. Eski yaralar, albaylarım, üç yüz üçten kalma. Bana vurdular albaylarım, bana vuruluyordu. Merak etme Hikmet oğlum, sen düzelirsin. Öyle deniliyordu albaylarım, yarım kalmış generallerim; sen elbette bir yolunu bulursun diyorlardı.
Julia ile ben, biz evliyiz, tamam ama her birimizin kendi kişiliği, adı, etkinlikleri, özgürlüğü var. Aşk, ötekini bir öteki olarak tam anlamıyla kabul etmek demektir. Eğer bu öteki size çok yakınsa, ki durum budur, bana göre esas olan farklılıkta uyuma dayanmaktadır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.