Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
·
Not rated
Epsilon yayınlarından çıkmış 152 sayfalık eser 5 bölümden oluşmaktadır. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitapta 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Eser,yer yer masalsı öğeler taşıyan öyküleyici anlatım biçimiyle fabl türünde
Masal tadındaki bu öykü bize uzun yıllar öncesinden seslenir. Bir anlamda yergi özelliği taşıyan öykü bize başka bir ülkeden söz ediyormuş gibi görünür. Kuşkusuz yılların sorunları, insan ilişkileri, mekânları bambaşkadır. Ancak öykü yazarın geniş ufkunu ve keskin görüşünü yansıtır. Bu yönüyle öykü hem çok çekici hem de üzerinde hayli düşünmemiz gereken bir yapıdadır.
Yazarın okura vermek istediği temel düşünce: “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir, anlamak için düşünmek gerekir” görüşüdür.
Öyküde aylak üç kişiden birinin aklına parlak bir fikir geliyor. Düzenli ve rahat biçimde yaşayan bir topluluğun içine girerek var olan değerleri sarsarak, kendi değerlerini yücelterek toplumun kurulu düzenini bozuyorlar. Öykü tümüyle sosyal bir ileti olması nedeniyle tiplerin tek tek konuşması bütünsel olarak düşünülmüş ve canlandırılmıştır.
Öyküde ilk olarak isimsiz üç kişi ön plana çıkıyor. Eylemleri tek bir etkiye odaklanmıştır. Bu üç kişinin kişisel çıkarları için toplumu peşlerinden sürüklemeleri ve onlara istediklerini yaptırmaları öykünün çıkış noktasıdır.
Öykünün geçtiği yer ve zaman net olarak verilmez. Herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda geçiyor olabilir. Bu aynı zamanda her yerde ve her zaman olabilir anlamına da gelir. Geniş bir zaman kesitini kapsayan Sırça Köşk, okuyana “kuşaklar boyu” duygusunu verir.
**Alıntıdır.
Doğan Cüceloğlu daha önce defalarca önerildiği halde ilk defa kendisiyle "Gerçek Özgürlük" adlı kitabıyla tanıştım. Kişisel gelişimi roman tarzında vererek kitabın daha akışkan olmasını sağlamış. Kitap karakterlerinin birbirlerine olan saygın ve zengin içerikli sohbetleri insanı öyle bir arkadaş arayışına yöneltiyo. Toplumumuzda maalesef çok ciddi bir kültür kalıplaşması var ve bu kalıplaşmalar maalesef bir takım olumsuzluklar da içermekte. Kitabı okuduktan sonra artık karşındaki insanı asla kişisel olarak değerlendirmiyorsun yaptığı bir yanlışta direkt onu suclayamiyorsun aksine direkt aklına bir kültür kurbanı geliyor ve dolayısıyla geniş bir pencereden bakmayı, ona yardımcı olma yolunda adımlar atmaya başlıyorsun. İnsana farklı bakış açıları kazandıran bir kitap yanlız roman okumayı sevmeyenler bir tık sıkılabilir. Keyifli okumalar diliyorum
Kemal Sayar: Kitaplarında kullandığı dil, üslup ve toplumla paralel olan konuları işlemesiyle gayet başarılı ve çok tercih edilen bir yazar. Yazarı daha önce yavaşla kitabıyla tanıdım açıkçası beni kişisel gelişim kitaplarını okumaya yönelten bir kitap olmuştu. Son bitirdiğim Kayıp Arkadaş kitabı yine çok başarılı ve okunması gereken bir kitap bence. Kitabın başlangıcını biraz sıkıcı bulup bir kaç defa yarıda bıraktım ama bunun pişmanlığını biraz daha ilerleyince yaşadım. Özellikle gündemimizden düşmeyen Filistin soykırımının olduğu bir süreçte kesinlikle herkesin okumasını tevsiye ederim. Duyarsızlaşmamız, merhamet duygusundan uzaklaştığımız, bencilleştiğimiz bir çağda yaşıyoruz maalesef. Gündemimizdeki büyük acıya yaklaşımızı gözümüzün önüne sererek çağımıza ilaç gibi gelmekte. Keyifli okumalar dilerim.
Masal tadındaki bu öykü bize uzun yıllar öncesinden seslenir. Bir anlamda yergi özelliği taşıyan öykü bize başka bir ülkeden söz ediyormuş gibi görünür. Kuşkusuz yılların sorunları, insan ilişkileri, mekânları bambaşkadır. Ancak öykü yazarın geniş ufkunu ve keskin görüşünü yansıtır. Bu yönüyle öykü hem çok çekici hem de üzerinde hayli düşünmemiz gereken bir yapıdadır.
Yazarın okura vermek istediği temel düşünce: “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir, anlamak için düşünmek gerekir” görüşüdür.
Öyküde aylak üç kişiden birinin aklına parlak bir fikir geliyor. Düzenli ve rahat biçimde yaşayan bir topluluğun içine girerek var olan değerleri sarsarak, kendi değerlerini yücelterek toplumun kurulu düzenini bozuyorlar. Öykü tümüyle sosyal bir ileti olması nedeniyle tiplerin tek tek konuşması bütünsel olarak düşünülmüş ve canlandırılmıştır.
Öyküde ilk olarak isimsiz üç kişi ön plana çıkıyor. Eylemleri tek bir etkiye odaklanmıştır. Bu üç kişinin kişisel çıkarları için toplumu peşlerinden sürüklemeleri ve onlara istediklerini yaptırmaları öykünün çıkış noktasıdır.
Öykünün geçtiği yer ve zaman net olarak verilmez. Herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda geçiyor olabilir. Bu aynı zamanda her yerde ve her zaman olabilir anlamına da gelir. Geniş bir zaman kesitini kapsayan Sırça Köşk, okuyana “kuşaklar boyu” duygusunu verir.
Öykü, masalsı anlatıma uygun olarak “-miş’li geçmiş zaman”la anlatılır.
122 syf.
·
Not rated
Bu kitabı buradan birisi önermişti bana iyi ki de önermiş.
Haydi toplanın kendimizle dört anlaşma yapıp özgür ve mutlu oluyoruz.
Öncelikle şunu söylemeliyim.Diğer kişisel gelişim kitaplarından çok farklı ve bilgilendirici. Kişisel gelişimden daha fazlası…
Kitap; 4 anlaşmadan ve son olarak dualar bölümünden oluşuyor
.
Toltek kavramını ilk defa
10/10 puan verdi
·
Liked
Merkez sinir sistemine çeşitli yöntemlerle gönderilen duysal uyarıların refleks olarak motor yanıt oluşturduğu bilinmektedir.
Birçok rahatsızlıkta kullanılan refleksoloji tedavisi uzmanların çoklu araştırma prensibine dayanan ve ilgili sinir uçlarına manuel bası ile uygulanan terapilerdir. Refleksolojide amaç, bazı uyarı noktalarına verilen
Okuyalı çok zaman olmadı. İstanbul'un Fethi'ni ikinci sefer ülkece kutlamak için ayırmıştım bu incelemeyi, gelin genel bir değerlendirme yapalım.
Milliyetçiliği sadece tek şahıs ve ırk üzerinden yapanlar.
Küçük partileri küstürmemek için vaat edilen bakanlıklar.
Mecliste kentsel dönüşüme karşı çıkan muhalif gruplar.
Kürt
