İntibah adlı romanı Hüriyet Şairi olarak bilinen Namık kemal yazdı. Türk edebiyatında ilk edebi roman olarak bilinen İntibah romanı, Türk edebiyatında tam olgunlaşmamış roman türünün ilk örneklerindendir. Romanın ilk adını " Son Pişmanlık" koyar sonradan " İntibah" olarak değiştirir. Romanın konusu ise şöyledir. Ali Bey, zengin bir ailenin tek çocuğudur. Kibar ve terbiyeli bir çocuk olarak yetiştirilir. İyi bir tahsil hayatı geçiren Ali Bey, çocukluğunu babasının koruması altında geçirerek büyür. Pişmanlık, aşk, kıskançlık, ayrılık gibi temaları yoğun bir şekilde gördüğümüz İntibah adlı romanda Ali Bey’in bir hayat kadını olan Mahpeyker ile bir cariye olan Dilaşub arasındaki aşk üçgeni anlatılır. Son olarak İntibah'ı beğendiğimi söyleyebilirim.
Klasikleri okumayı seviyorum.Yüzyıllar önce yazılmış olan eserler aslında insan hayatının hep bir tekerrürden ibaret olduğunu gözler önüne seriyor.
Kreutzer Sonat’ı okurken,her şey hala ne kadar da aynı dedirtti bana,kadını sadece zevk unsuru olarak gören erkekler,toplumda bunu normalleştiren bir çok unsurun bulunması,evlilik hayatı,kıskançlık,kuşku gibi bir çok ahlaki değeri ele almış Tolstoy bu eserde.
"Çocukluğundan beri zevk aleti olarak yetiştirilen kadın, ileride de toplum gözünde böylece kalır. Bütün bunlar kadını alçaltır, düşük ahlaklı bir cariye durumuna sokar. Erkek de güvenilmez bir esirci olup çıkar. "
Bu sözleriyle aslında kitapta en çok neyi anlatmak istediğini okuyucuya çok güzel aktarıyor.Çok sert ve katı tabirleri de mevcut,bir çok yerinde aynı fikirde olurken bazı yerlerinde o kadar da değil demeden edemedim.
Kısacık bir kitaba bir çok unsuru konu ederek sizi düşünmeye sevk ediyor.
Merhabalar :)
Uzun zamandır elimde olan ama okumaya bir türlü fırsat bulamadığım ve yazarını ilk kez tanıdığım bir kitap. Kapaklarına bakıp kitaplar hakkında karar vermesem bile kapağına bayıldığımı söylemeliyim :) Yazar; Küba bağımsızlık mücadelesinin başındaki insanmış ve bunu bilerek okuduğum için bunu destekleyen fikirlerini kitapta gördüm. Bağımsızlığın önemini ve mücadelesini kitaba yansıtmış Martí.
Kitap ise üç yakın arkadaşın etrafında çerçevelenmiş. Bu üç yakın arkadaş etrafında aşk, kıskançlık, hırs temaları gayet güzel aktarılmıştı. Yazarın tek romanı olmasına rağmen içinde romandan çok daha fazla şiirsellik mevcuttu. Özellikle Lucía ve Juan'ın karşılıklı konuştuğu ve duygularını anlattığı kısmı okumak beni çok etkiledi. Kıskançlık ve aşkın bir kadında yaratabileceği duygular betimlenmişti ve bundan doğan çaresizliği gördüm okurken. Kesinlikle okuyun diyemem ama şans verebilirsiniz bence. İyi okumalar:)
Gerçek bir Aziz!
İnsan hayattan ümidi kesince ne olur? Hiçbir beklentisi kalmamış biçimde hayatı izlemeye başlarsa... En dibi gören için her şey bir mucize kabul edilmez mi bu noktadan sonra?
Andres Kartak, soyadını ve tarihini unutmayı seçmiş, köksüzleşmiş bir adam. Köksüzleşme ve köprü altı arasındaki ilişki çarpıcı. Topraktan uzaklaşma... Ona paralar sunan
El Kızı
Orhan Kemal’in en güzel eseri diyebileceğimiz romanı El Kızı isimli romanıdır. Anadolu’da gelinlere belki biraz ötekileştirme belki de dışlama belirtisi olarak el kızı denilmektedir. Eserimizin kahramanlarından Nazan eserde tam da el kızı muamelesi görmektedir.
Nazan anne ve babasını küçük yaşta kaybettikten sonra teyzesi ile yaşamakta olan bir
Az sayfalık ama içerik açısından hacimli bir kitap.
İçerik ise sıfır olay tamamen bir duygunun psikolojik olarak incelemesi.
Olay olmadığı için yavaş gidiyor ve beyini yoruyor.
Keyifli okumalar
