Eskiler kara sevdaları ile övünürken, şimdikiler bir gecelik aşkları ile övünmeye başladılar. Şu tezata bak ya.
Sayfa 159Kitabı okuyor
Oysa erkektir kadını eksik hale getiren, namusunu alıp etek altına iten, inançların yok eden.
Erkektir bir melekten şeytan yaratmasını bilen.
Kadın olmak eteğini uzun tutnmaktır, başkalarının günahlarınn bedelini kendisinin ödemesidir.
Kadın yüzeyseldir göriünürde ve karmaşıktır erkekten istediği şeylerde
Oysa kadın derindir ve derine dalmasını bilen vurgun yeme ihtimalini de göze alabilmelidir.
Cesurdur kadın, erkek gibi tartıp biçmez.
Seviyorsa bodoslama atlar, sevdiği için tüm engelleri aşar.
Oysa erkek korkaktır.
Ne kadnın ilgisini kaybetmek ister ne de ona bir gelecek vaat eder
Yedekte tutar. Daha iyisini bulamazsa, elinin altındaki ile idare eder.
Kadın karmaşık gibi gözükür ama istediği üç şey; sevgi, sadakat, dürüstlük...
Sayfa 123 - Nazım Hikmet RanKitabı okuyor
Kadın olmak suçtur bu hayatta. Seversin deli derler, sevmezsin kötü derler.
Sayfa 122 - Nazım Hikmet RanKitabı okuyor
“Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa, Allah Teâlâ ona cennet yolunu kolaylaştırır. Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler.
Göklerde ve yerde bulunan çarlıklar, hatta sudaki balıklar bile âlimlerin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Bir âlimin sadece ibâdetle uğraşan bir kimseye üstünlüğü, ondördüncü gecesinde Ay’ın, diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler, peygamberlerin mirasçı'arıdır. Peygamberler, altın-gümüş değil, sadece ilim miras bırakmışlardır. İşte bu ilim mirasına konan kimse, çok büyük bir kısmet kazanmış olur.
Hayat beni tıkanan kısmetleri açmak için, kısmet açıcı olarak kullanmış
6 yaşında nikah, 9 yaşında ise...
897 - AİŞE (R. Anha) HADİSİ: Şöyle dedi: "Sallallâhü Aleyhi Vesellem beni altı yaşında iken (Mekke'de) nikâhladı. (Hicret dolayısıyla) Medineye geldik. Haris b. Hazrec Oğulları mahallesine indik. (Orada) sıtmaya tutuldum, saçım döküldü. (Sonra) saçım çoğaldı ve omuzlarıma kadar uzadı. Yanımdaki arkadaşlarımla bir salıncakta inerken ince annem Ümmü Rümân yanıma geldi ve beni çağırdı. Benden ne isteyeceğini bilmeden onun yanına vardım. Elimden tuttu ta evin kapısına götürüp durdurdu. Ben yorgunluktan soluk soluğa kalmış bir halde orada durdum. Sonra annem biraz su aldı ve onunla yüzümü ve başımı sıvazladı. Sonra da beni eve soktu. Evde Ensardan bir takım kadınlar vardı.
— Hayır ve bereket üzere olasın. En hayırlı kısmet üzere olasın, dediler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar da üzümü başımı düzelttiler. Kuşluk vakti Rasûlullahı görmekten başka beni bir şey heyecanlandırmadı. Ensar kadınları beni ona teslim ettiler ki ben o zaman dokuz yaşındaydım.
Sayfa 3898
