Türk tarihinde dikkat esastır. Bu dikkat, asıl hareket noktası ile son şeklini tarih ve coğrafyadan alır. Yeni olan her şey eskiye benzediği ölçüde bir kıymet ifade eder. Bir "mahkeme-i kübrâ" olan tarih, düne kapanarak bugüne açılanlar sayesinde bir kuvvet hâline gelir. Türkistan, Anadolu ve Rumeli karşılıklı aynalar gibi birbirini yansıtır. Yûsuf Has Hâcib, Kınalı-zâde'nin, Gelibolulu Âli, İbnülemin'in şahsında yenilendiği gibi, Nizâmül-mül'k, Sokullu Mehmed Paşa'da, Yavuz Sultan Selim de IV. Murad'da mükerrer hale gelir, biri öbüründe devam eder. "Güzelden ortaya çıkan her şey güzeldir." sırrı kendini açığa vurur. Kitâb-ı Dedem Korkud'daki "oğul atadan, kız atadan görür." sözün yeni baştan mânalanır.