Kitap aşıklarına;
Bazı kitaplar o kadar tanıdıktır ki onları okumak sanki yeniden evde olmak gibidir. -Barış Özcan-
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161,2bin okunma
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Tevfik Fikret aşıklarına tavsiyemdir!
Dostlar, Hıfzı Topuz'un pek nadide eserlerinden biri olan Elbet Sabah Olacaktır, Şair Tevfik Fikret'in hayatını anlatıyor dersek haksızlık etmiş oluruz. Bir Tevfik Fikret hayranı olarak kitap, Tevfik Fikret'i hem ruhsal hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok iyi tasvir etmesinin yanı sıra o dönemdeki siyasal ve edebi sorunlardı da
Elbet Sabah Olacaktır
Elbet Sabah OlacaktırHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2012369 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Zamane aşıklarına ders niteleliğinde bir kitap..!
Seven sevgisine de sevgilisinde de ortak istemezdi ;ne severken, ne sevilirken.. Kitap Mecnûn'ı leylî tadında bir aşk hikayesi... Iskender hocanın kalemi aşkı o kadar güzel anlatıyor ki... Roman sultan Ahmet zamanında geçiyor,Müslüman Bahşı ile papaz kızı kaknusia'nın aşkı. Tam kavuştuları anda onları vuran ayrılığı ve 20 yılı aşkın sürede aşklarına olan sadaketlerini, umutlarını,sevgiliyi arayışlarını anlatıyor. Hikayeyi özetleyip tadını kaçırmak istemem, 4 âşığın aşk yolunda nasıl ömür tükettiklerini,aşkın ne oluğunu,içinde fedakarlığı da bencilliğide nasıl taşıdığını,zamanla kendinden geçip tümüyle sevgilinin kendisini oluşunu,sonunda aşk uğruna kendinden nasıl geçildiğini ögrenmek isterseniz mutlaka okuyun derim.
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,930 okunma
Çözdüğünü ya da uyanışından yatağına dönüşüne kadar bir gün boyunca neler yaptığını tahmin ettiğini sandığın insanları aslında ne kadar az tanıdığını fark edersin. “Seni anlıyorum demek büyük bir yalandır. Kocaman bir yalan. Kimse kimseyi anlayamaz ve tanıyamaz bu dünyada… Var olan en sağlam zırh insan vücududur. İçindekileri en iyi saklayan kasa odur. Koridorlarında birikenlerin kokusunu bile yaymaz dışarıya Deliliğin kokusunu, anormalliğin kokusunu duyamazsın yanında gazete okuyan adamın, otobüs durağında. Sadece gördüklerin vardır. Beş duyunun algıladığı kadar anlarsın aileni, sevgilini, çocuğunu. Dolayısıyla herhangi bir şeyi, birini anladığına, ama gerçekten anladığına emin olmak, sarıldığında arkasında ellerini kavuşturabilecek kadar o şeyi ya da kimseyi anlamak olağanüstü bir durumdur. Ve çok zaman isteyen söz konusu olağanüstü ilişki için olağanüstü bir insan olmak gerekir. Kim bilir belki ben de anlarım kendimi. Anlayabilirim varlığımı. Ya da hepsininde vazgeçtim. Belki bir gün, ben de anlayabilirim suyu, ateşi, toprağı, havayı… Yanlış anlaşılmasın! Ders almak değildir anlamak. Tecrübe asla! Kıyasla da varılmaz bu noktaya. Tutunsa da aşıklarına, zincirlesen de kendini dostlarına yine de gömülürsün toprağa. Gerekirse hepsiyle beraber gömerler. Anlayamasaydım da ölecektim. Daha çok anlamam yormayacak tabutumu taşıyanların kollarını. Çünkü ne daha ağır oldum, ne daha büyük.
Sayfa 188Kitabı okudu
Önce bilgiyle sonra düşünmeyle gelen, insanın kendini üstün gör­mesi, diğer bütün konuşan yaratıkları ilk bakışta yargılaması belli bir yaşa kadar devam eder. Sonra bir gün fark edilir hiçbir canlının anlaşı­labilecek kadar basit olmadığı. İçine kapanık bir çocuğun sınıf arkadaşlarını pompalı tüfekle katlettiğini okursun gazetede. Orta yaşlardaki
Sayfa 179 - Kinyas
Reklam
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.