“Aşka inanmıyorum.” Der bazıları zaten aşkında çok umrundaydı.Senin inanıp inanmaman pat diye geli verir öyle.DESTURSUZ ,PERVASIZ ,CÜRETKAR…” 00:50
Oysa sanat ve özellikle resim, aktivizmin hiçbir şey bilmek istemediği bu ilkel anlam örtüsünden beslenir. Bunu, tam bir masumiyetle yapan bir tek onlar vardır. Yazara, felsefeciye danışılır ya da fikir sorulur, dünyayı askıda tutmaları kabul edilmez, tavır almaları istenir; onlar konuşan insanın sorumluluklarından kaçamazlar. Müzik ise, tersine, Varlık'ın arınmış durumlarından, onun akışından ve geri akışından, büyümesinden, patlayışlarından, kasırgalarından başka bir şey gösterebilmek için dünyanın ve belirtilebilirin fazla berisindedir. Ressam tektir, hiçbir değerlendirme zorunluluğu olmadan her şeye bakma hakkı olan. Sanki onun karşısında bilginin ve eylemin emirleri erdemlerini kaybeder. "Dejenere" resme karşı çıkan rejimlerin tabloları yok ettiği enderdir: Onları saklarlar, ve burada neredeyse bir tanıma anlamına gelen bir "belli olmaz" vardır; ressamın kaçtığı için kınanması da enderdir.
Reklam
N'apacaksın? diye sordum. Ona belki bir şeyler okurum, diye düşündüm, dedi Seymour ve bir kitap çekti. Daha on aylık, Tanrı aşkına! dedim. Seymour, Biliyorum, dedi. Onların da kulakları var. İşitebilirler.
Dinle ilgili Bilinmesi Gereken en temel Hakikati Seslendirme Vakti
"Her ne ki aklı, vicdanı, insafı askıya alır, din değildir; dinin hurafeler için kullanıma hazır hâle getirilmiş bir formudur. Her ne ki diline, dinine, rengine göre insanları muamele eder, din değildir; dinin kimlik siyasetini araç edilmiş bir formudur. Her ne ki içinde yaşadığımız dünyayı değersizleştirir, din değildir; öte dünya adı altında insanlara hayal satan avutucu bir din formudur. Onun içindir ki Allah Kitab-ı Kerim'inde bütün bu araçsallaştırılmış din formlarının foyasını ortaya çıkaracak Hakk'ın ve hakikatin dininden bahsetmektedir."
Sayfa 137Kitabı okudu
Seven insan için kitap kokusunun çok farklı bir lezzeti vardı. İnsanın burnuyla temas eder etmez kimyasını etkilerdi. Kitap… Öyle bir şeydir ki kitap; sizi alır, yazıldığı yılların rengine, kokusuna, desenine götürür. Sevincine, neşesine, tebessümüne götürür. Acısına, derdine, çilesine götürür. Aşkını sevdasına, ayrılığına, kavuşmasına, dağına ovasına, savaşına, barışına götür. Kitap, zaman çizgisinde geçmişe ve geleceğe yolculuktur.
Sayfa 159Kitabı okudu
İlk halifelerin şeriat uygulamaları...
İlk dört halife döneminde de toplumun ihtiyaçlarına, toplumun değişim ve gelişimine paralel bir biçimde, İslâm mesajına uygun yöntemle ortaya konan çok zengin ve değerli uygulama ve yorum örneklerine rastlanmaktadır. Mesela Kur ân'da zekât vermeyenler için bir had (ceza) tayin edilmiş değildir. Buna rağmen ilk halife Hz. Ebu Bekir, zekât
Sayfa 41 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.