'900üncü Yıldönümü'
"1940 sonlarında, Türkiye'nin kuruluşunun 900'üncü yıldönümünü kutlamak ve bunu Türk milletine hatırlatmak için '900üncü Yıldönümü' adiyle 28 sahifelik bir kitap yayınlamıştım. Bu kitap, 2 Ocak 1941'de, başbakanlıktan telefonla gelen emir üzerine polis tarafından toplatıldı. Bununla beraber polisin eline ancak beş on tanesi geçti. Kalanı dağıtılıp satıldı. Fakat mühim olan bu toplatma değil, onun sebebi idi. Çünkü kitapta Bulgarların aleyhinde bir iki kelime vardı." (Atsız 1992: 252).
Şimdi siyah cübbeyi kabul edebilmen için önce
Kütüphanedeki görevinden ayrılman gerekiyor.
Bu boş zamanlarında kütüphaneye gidemeyeceğin anlamına gelmiyor.ama akranlarının arasında yaşamak ve çalışmak için
Buraya,yeni kuleye taşınman gerekiyor
Sayfa 102Kitabı okuyor
Doktora göre şimdilik endişe edecek bir durum yoktu. Yüzme ve egzersiz bu kötü gidişatı durdurmaya yardım edecek yegâne çözümlerdi. Falan feşmekan, falan festekiz, falan fıstık… Hep aynı şeyler… Hangi doktor bu kızın acaba ne derdi var, ne yükler çekti omuzları da böyle büklüm büklüm eğdi bedenini diye sordu acaba? Hastayı vaka olmaktan çıkartıp biraz daha ilgilenseler belki de sebebi bilinmiyor dedikleri bu anomalinin ruhsal bir mengenenin dişlerinde ezilmekten ötürü meydana geldiğini kavrayabilirlerdi.
“Herkesin seviyormuş gibi yaptığı, ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz.”
Büyümeye yatkın çoğu sorun, üzerine gidilmediğinde hiçe dönüşürken çoğu “hiç”, fazla ciddiye alınarak büyütülmüştür.
Nezaket yoksa güzellik cansız, zarafet kabadır; yiğitlik, sağduyu, akıl, hatta ihtişam bile onun gölgesinde kalır.
Kendimizi ve çevremizi anlayamamanın getirdiği ürküntü dış dünyanın tehlikeli bir alan olarak algılanmasına neden olur. Ancak insanın kendi içinde ürettiği kargaşa dış dünyadaki gerçek tehlikelerden çok daha ürkütücüdür.
Sayfa 15Kitabı okuyor
“Geçen sabah senin üzüntülü olduğunu söylediler. Dokunsalar ağlayacakmışsın. Dokunmamışlar. Yine de ağlamışsın.”
Günaydın
Günaydın 🙂🌞
Günümüz kitap kokusu huzurunda 📚
Kitap okuma tadında 📖🍭geçsin
Her şey gönlünüzce olsun 🍀🌺
KK
Ortalama bir cinsi münasebetin birkaç yüz kalori, yoğun bir nefes nefese performans, fazlasıyla ter ve hatta eser miktarda kan ortaya çıkardığı düşünülürse, uykusunda kamyonu deviren, hamamcı olan daha isabetli bir ifadeyle ihtilam kabiliyeti bulunan insan evladının zihni doğrusu korkulacak şeydi. Onu yüzbinlerce yıllık var olma yarışında diğer türlerden öne çıkaran şey belki de olmayan şeyleri kendine oluyormuş gibi göstermek, telkin etmek, güdümlemek hususunda geliştirdiği bu beceriden ibaretti. Yoksa nasıl çeksindi koca dünyanın gam yükünü, mevcut bulunmanın kahrını ve hakikat karşısında ne denli aciz bir yaratık olduğunun azabını
Onu insanların bu derece mutlu oldukları bir yerde kötü şeyler bekliyor olamazdı.
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız.
Charles Dickens
“Eksik bilgi yanlış adrese götürür. Arkadaşlıklar, dostluklar, ortaklıklar ve evlilikler hep bu yüzden biter. Kim bilir hayatımızda kaç kez “nasıl da tanıyamamışım” demiş, kaç kez ince buz tabakasına aldanıp üzerinde yürüdüğümüz gölün soğuk sularında bulmuşuzdur kendimizi.”
BİRAZCIK SPOILER IÇERIR !
İnsanın yorulduğu zaman olur, durulduğu zaman da... ama ömrü tüketen kırıldığı zamandır.