"Kitap okuma denilen şey benden koparılıp alınırsa, hiçbir hayat deneyimi olmayan ben ağlanacak hâlde olurdum galiba."
Âşık olma ile kitap okuma arasında seçim yap­mam gerekse, kitabı seçerdim.
Reklam
Şahane bir kitapla geldim. Tam olarak kaç yaşında olduğunu, kaçıncı sınıfta okuduğunu hatta adını bilmediğimiz ama ergenlik çağında olduğunu anladığımız öğrenci kızımızın bir gününü ve bir gün içindeki düşüncelerini okuyoruz. Büyüdüğünün farkında ve bundan hoşnut değil. Babasını kaybetmenin acısını atlatamamış. Artık hiç bir zevkim kalmadı dese
Bizim efendilerimiz okuma yazma bilirler. Birçok kitapları vardır. İşte bundan ötürü bizim efendilerimiz olarak kalmakta, saraylarda oturmakta ve çalışmaktadırlar. Bütün işçiler okuma yazma öğrendiklerinde güçlü olacaklardır. O zaman bağlarını koparmak için güçlerini kullanacaklar ve ortada ne efendi ne köle kalacaktır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Aşırı ve düzensiz okuma hafızayı, düşünce mekanizmasını bozar ... Marazi okuma sebep midir, netice mi? İnsanlar sinir hastası oldukları için mi realiteden kaçar, kitaba sığınır, yoksa uykularını kaybettikleri, kitaba iltica ettikleri için mi sinir hastasıdırlar? Don Kişot'u çıldırtan kitap mı, Don Kişot çılgın olduğu için mi kitap delisi???
“Kitap okumak ve kahve yapmak birçok yönden benziyordu; herkes kolayca başlayabilir, üzerine yoğunlaştıkça kapılıp gidebilir, bir kez kapılınca kolay kolay uzaklaşamaz ve gittikçe daha fazla incelik göstermek gerekirdi. Yani okumanın ve kahvenin kalitesini belirleyen şey, ince nüansları anlamaktan geçiyordu. Özünde okuyucular ve baristalar, kitap okuma ve kahve hazırlamanın kendi halinden keyif alıyordu.”
Reklam
''Karşınızda sayılamayacak kadar çok yayınlanmış kitap varken, insanın bütün hayatıyla çarpsanız bile her türlü okuma girişimi­nin, sonsuza kadar bilinmedik olarak kalacak olan diğer bütün kitaplarla kıyaslandığında ne kadar boş olduğunu düşünmemek mümkün mü?''
Araştırmalara göre kitap okuma saatim vardır diyen insanları aslında çekici buluyormuşuz .
Varşova kitap dolu, fiyatları da acayip bir şekilde ucuz. Çok rağbette olan bir yazar varsa o da Jack London. Halka açık okuma salonları var, sabahın saat sekizinden itibaren dolmaya başlıyor, ama Polonyalılar buralarda oturmakla yetinmiyorlar, hayatın her bir boşluğunu okumayla dolduruyorlar.
“Oku” emri, sadece zâhirde bir okuma emri değil, kalbin, manevi tezkiye ve tasfiye neticesinde kitap ve hikmeti alıcı hale gelmesidir. Bununla, tecellilerin mâkesi olan kalp ile her şeyi okuyabilmek kastedilmektedir. Yani kainatın bir kitap haline gelmesi, kalbin kainat sayfalarını çevirip hikmetleri ve ilahi sırları okuyabilmesi, velhasıl insanın kainatı, kendini, Kur’ân-ı Kerim’i okuması, idrak etmesi ve yaşamasıdır.
Sayfa 137 - Erkam YayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.