Kendini görme ve inceleme yeteneği, ahlaki kararlar verebilme ve onları edime dönüştürebilme yeteneği ve intiharında sergilediği zihinsel ve fiziksel cesaret: "Kendi canını aldı" ifadesi kullanılır genelde ama Adrian aynı zamanda kendi yaşamının sorumluluğunu üstüne aldı, onun komutasını üstlendi, onu ellerine aldı ve sonra da ellerinden çıkardı. Ne kadar azımız -geride kalan bizler- aynı şeyi yaptığımızı söyleyebiliriz? Düşe kalka yaşayıp dururuz, yaşamın başımıza gelmesine izin veririz, azar azar bir anılar deposu oluştururuz. Birikim sorunu işte bu noktadadır ancak Adrian'ın kast ettiği anlamda değil, sadece basit toplama ve yaşama eklenmesi anlamında. Şairin dediği gibi, toplamayla artış arasında bir fark vardır.
Felsefeniz Size Hizmet mi Ediyor Yoksa Stres mi Veriyor? “Kişinin felsefesini en iyi şekilde sözleri değil, yaptığı tercihler ifade eder. Uzun vadede yaşamlarımızı ve benliğimizi kendimiz biçimlendiririz. Bu süreç ölünceye kadar devam eder. Ve yaptığımız tercihlerden son tahlilde kendimiz sorumluyuzdur.” ' - ELEANOR ROOSEVELT Holocaust’dan
Reklam
Toplama Kampı Deneyimleri
Dayakların en acı verici yanı içinde barındırdığı hakarettir…
Sayfa 37 - Okuyan us yayınlarıKitabı okudu
"Ben bir kitap bitirene kadar, o iki kitap bitirebiliyordu ama kendi hayal gücünün büyüsünü kitaplara tercih ediyordu. Şimşek gibi hızlı toplama çıkarma işlemleri yapabiliyordu ama kendi gizemli dünyasını; bebeklerin uyuduğu, sabah zambakları gibi toplanmayı bekledikleri bir dünyayı tercih ediyordu."
Sayfa 185 - ⓔpsilonKitabı okudu
Bibliyoterapi
《Terapi olarak kitap, yani okuma yoluyla iyileşmeden söz edecek olursak, bir kitapla yaşamı değişen, bir kitapla intihar etmekten kurtulan okurlar; kitabın ölüm yatağındaki ya da hapishanedeki insanlara nasıl yardımcı olacağını bilirler. Toplama kampında gaz odalarının gölgesi altında yaşadığım zaman bile, yaşamın koşulsuz anlamlılığına olan inancımdan vazgeçmedim, çünkü yaşamın anlamlı- ki bu durumda yaşam kısa sürse de anlamını koruması gerektiğini- ya da anlamsız olduğunu- ki bu durumda birkaç yıl daha yaşayıp bu anlamsızlığı sürdürmenin de hiç bir anlamı olmadığını- anlattım. Ve inanın, bir yaşam tamamen anlamsız olsa bile, yani boşa bile harcansa, bu duruma yönelik tavrımızla son anda bile anlam kazanabilir. Tolstoy'un "İvan İlyiç'in Ölümü" kitabı buna örnek olabilir.》
Sayfa 89 - Öteki PsikolojiKitabı okudu
«Bugün bu konuyla ilgili öylesine çok kitap ve film var ki, toplama kamplarının dünyası, paylaşılan gerçekliği tamamlayan ortak imgelemin bir parçası oldu. Imgelem, bu dünyayı tanıyor artık ve Holocaust adlı televizyon dizisinden, Sophie'nin Seçimi ve özellikle de Schindler'in Listesi gibi sinema filmlerinden beri bu dünyada devinebiliyor aynı zamanda: Yalnızca algılamakla kalmıyor, algıladığı bu dünyayı bütünleyip ayrıntılarla bezeyebiliyor. O zamanlar hareketsizdi imgelem; devinimi, kamplardaki dünyanın yarattığı sarsıntıya yakıştıramıyordu. Müttefik güçlerin çektiği fotoğraflar ve tutsakların anlattıkları sayesinde edindiği birkaç resme tekrar tekrar bakıp duruyordu, ta ki bu resimler donarak birer klişeye dönüşene kadar.»
Sayfa 128
Reklam
357 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.