Bütünlük peşine düşmekten kastımın bir kısmı buydu ve HDK'ler bu önemli insani işin öncüsü olabilir. Bütünlük, HDK'ler için özellikle önemli bir taleptir çünkü biz bir boyutta, duyarlılık boyutunda uç seviyede bir nitelikle doğuyoruz. Daha da ötesi kültürümüzde sadece bir azınlık olmakla kalmıyor, ideal olandan çok uzakta görülüyoruz. Diğer uca gitmemiz, zayıf, kusurlu ve mağdur hissetmekten, güçlü ve üstün hissetmeye geçiş yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu kitap da şimdiye kadar biraz bunu destekledi. Ben bunu önemli bir telafi olarak görüyorum. Ancak birçok HDK için gerçek mücadele, orta yolu bulmaktır.
"Ama genel kanının aksine, erkekler kadını içgüdüsel olarak kendine rakip olarak görmediğinden ve ölü bir kadın erkeğin işine yaramayacağından, onları koruma güdüsü zarar verme dürtüsünden her zaman daha baskındır. Bilirsin, batan gemilerde de kurtarılma önceliği kadınlara ve çocuklara aittir. Hatta birçok hastalık, kadınları erkeklere oranla daha az etkiler ve doğa nezdinde bile kadın erkekten daha değerlidir ve onları korumaya gönüllü erkekler her zaman bulunur. E ne de olsa bir erkek bir insandır, bir kadın ise birçok insan demektir. Sözün kısası, biz erkeklerin tek koruyucusu yine kendisidir ve hayatta bir yer edinmek için kadınlara göre çok daha çetin bir mücadele vermesi gerekir.
Reklam
Saige , Saige ve Saige
"Ah hayatım" dedi Saige sırıtarak. "Yanlış anladın. Silah dersi sadece prenslere veriliyor. Penisleri olduğu için kılıç kullanmaya da hakları var.. Sanırım en azından birini doğru kullansınlar diye böyle bir ayrıcalık tanınmış. Biz ise hiç bir halt bilmeden ölüme mahkum ediliyoruz. " -saige -yazar:adora yağmur
Sayfa 35 - İndigo yayınları
İşte böyle Esterciğim, acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, bu vicdanını, bu merhametini yitirmiş dünyayı hala yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu iş, romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi, mecburen kaba güce ve silaha başvuruyorduk, hem de kendi canımızdan olma pahasına...
Mobbing Bank Diyor ki;
Yaşam İlmi Sadece kitap okuyarak, bilim öğrenerek, kendinize çalıştığınızı sanıp başkalarına çalışarak yaşamı okuyamazsınız. Yaşamı; yaşananlar, yaşadıklarınız ve yaşattılarınızı da katarak kitap okumaya ilave okumalısınız. Türkler gücünü yaşamdan alır ve yaşama verirler. Buna Türk inanç ve kültüründe yaşam ilmi denir. Bunun din ile bir
"Hayat değişir. Aşkı kaybederiz. Arkadaşlarımızı kaybederiz. Hiç kaybetmeyeceğimizi sandığımız parçalarımızı kaybederiz. Sonra, biz farkına bile varmadan bu parçalar geri gelir. Yeni bir aşk başlar. Daha iyi arkadaşlar ediniriz. Ve aynaya daha güçlü, daha bilge bir versiyonumuz bakar. Bir şeyler ne kadar kötüye giderse gitsin iyi günler de gelecektir. Güzel günler yaşayacağınızı ummak ve hayatta karşınıza çıkan gülümsemeleri, neşeleri kabul etmek hayatta ihtiyacınız olan şeydir."
Sayfa 240 - Sahi KitapKitabı okuyor
Reklam
Ahmet Yasin’in tablosuna takıldı gözleri, yüzlerce kez okuduğu o yazıyı ayakta yeniden okumaya başladı… Allah’ım…! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum. Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah… Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim…! Ben ki saçları ağarmış ömrünün son demlerinde, türlü
Biz ne zaman dinle ilişkimizi bu kadar yüzeysel, hatta biraz sahtekârca bir anlayışa oturtmuşuz?
Biz nerede, tarihin hangi noktasında koptuk dünyadan da bu hallere geldik?  
Belli bir yaşı geçtikten sonra, çocukluk halimizin ruhu ve soyundan geldiğimiz ölülerin ruhu varlıklarını da, çirkin büyülerini de bizden esirgemez, yaşadığımız yeni duygulara katılmak isterler ve biz de bu duygulardan onların eski çevrelerini siler, özgün bir yaratı halinde baştan şekillendiririz kendilerini.
Reklam
__ Biz birbirimize sessiz bir sabırla tahammül ediyoruz ve sizler buna mutluluk diyorsunuz.
Sayfa 26 - İnsan kitap yayıneviKitabı okuyor
"Yahudiler ve Hristiyanlar: "Biz Allah'ın oğulları ve sevdikleriyiz" dediler. De ki: "Öyleyse size günahlarınızdan dolayı niçin azab ediyor? Aksine siz O'nun yarattıklarından olan insanlarsınız. Allah dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin mülkiyeti Allah'a aittir. Dönüşde O'nadır." (Maide, 5/18) Yine bu kitap ceza yasasının amellere göre olduğunu, ahlakın genel kuşatıcı olduğunu, bunda yağcılığın, adam kayırmanın olmadığını, Allah indinde yönetimlerde ve siyasi iradelerde olduğu gibi "dokunulmazlar" kesiminin bulunmadığını bildirmiştir.
Sayfa 69 - Asalet yayınlarıKitabı okuyor
Zira bu beden ve bu zihin, biz ne kadar düzenli ve sistemli yaşarsak yaşayalım, temelde kaotik bir tabiata sahiptir.
Oğuz Atay
Biz, her şeye hayret eden bir millet olduğumuz için albayım, sevinç ve şaşkınlıkla ellerimizi çırpıyoruz. Zaten her zaman alkışlarız. Beğensek de, beğenmesek de, oyumuzu versek de, vermesek de, her şeyi oyun sandığımız için durmadan ellerimizi çırparız. Ruh bilimciler de öyle söylüyor: Çocuk kalmak iyiymiş. Biz de iyi kaldık albayım; medeniyet bizi bozamadı.
... kendini özel hissetmekten zevk alan, buna aşırı ihtiyaç duyan duygusal bir donanıma sahip olan biz insanlar, bizzat gözümüzün önünde cereyan eden gerçekleri, doğru olduğundan her nasılsa sorgusuz sualsiz emin olduğumuz inanç ve kabullerimiz çerçevesinde, kendi lehimize eğip bükmeye çok meyilliyiz.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.