Dikkat spoiler içerir.
Laura Blacklock yani Lo, Judah adında bir sevgilisi olan, Velocity dergisinde çalışan, antidepresan hapları kullanan bir gazetecidir. Bir gün evine hırsız girer ve bundan çok etkilenir. Ama meşhur milyoner Richard Bullman'ın Aurora adlı gemisi ile yapılacak geziye katılmakta kararlıdır. Geziye katılır ve Richard, çok zengin olan kanser hastası karısı Anne, eski sevgilisi Ben, gazeteci Tina, fotoğrafçı Cole ve pek çok isimle tanışır. O gün normalde boş olması gereken 10 numaralı kamarada Pink Floyd tişörtü giyen bir kızla karşılaşır ve gece uyandığında kamaranın önünde kan lekesi görür. Birinin kızı öldürdüğünden şüphelenir ama yapılan inceleme sonrasında kızdan bir ize rastlayamaz. Ben hariç herkes delirdiğini düşünür ama bir gün bir yere hapsedilir. Aslında Carrie adındaki kız ölmemiştir ve Richard'ın karısı Anne'ye oldukça benzemektedir. İşin içinde iş vardır ve hem Carrie'nin hem de Lo'nun hayatı tehlikededir. Kuzey Işıklarını görmek için çıkılan bu yolculukta Lo ne yapacaktır? Cinayet işlendiyse kim öldürülmüştür ve katil kimdir? Lo bu işten sağ salim kurtulabilecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman.
