Hem geçmişi hem geleceği kucakta taşımaya çalışınca yük bir yerde ağır geliyordu tabii... Bel sabit kalabilse de, ruhlar fena halde bükülüyor, zarar görüyordu.
İçinden çıktığınız Batı uygarlığı - ki ben de o kültürle büyüdüm- sadece sonuçları ölçen, dolayısıyla ölçülebilir sonuçlara değer veren, başarıya bağımlı bir kültürdür.
Bunun tek yolu kendini koşulsuz sevebilmektir. Koşulsuz sevgi aynen bir maymuncuk gibi, bütün kapılara uyan, hepsini açabilen tek anahtardır. Sevebilmek için birini tanımanız gerekir, değil mi? Hem de derinlemesine.
Korku düzleminde yaşayanlar, Tanrı'yı korku olarak deneyimlerler. Sevgi düzleminde yaşayanlar da sevgi olarak. Her ikisi de yanılmıyor. Tanrı her şeydir ve her şeydedir.