1938 Sözleri ve Alıntıları
1938 sözleri ve alıntılarını, 1938 kitap alıntılarını, 1938 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O halde, o dönemde bu desteği veren K. Karabekir Paşa ve arkadaşları şimdi neden Mustafa Kemal'in karşısına dikiliyorlardı? Onun bir diktatör olabileceğinden, Meclis'i bir tarafa bırakıp ülkeyi bir demir yumrukla tek başına yöneteceğinden mi kaygı duyuyorlardı? yapılacak son derece radikal reformlar nedeniyle halkın ayaklanıp, bir karşıdevrim yapmasından mı çekiniyorlardı acaba?
Belki de!
Görülen oydu ki, komutanlar değişimden yanaydılar, ama bir yere kadar... Bu nedenle zirvede bir çatışma kaçınılmaz görünüyordu.
Sayfa 39Kitabı okudu
onlar ümmet, sen millet diyorsun; onlar kul, sen yurttaş görüyorsun
Rauf Bey cevaben şunları söyledi(19 Temmuz'da, Başkomutanlık yetkisi seçiminin bir gün öncesinde Refet Bey'in evindeki yemekte):
"Kemal! Bu Meclis senden korkuyor kardeşim! Milletvekilleri o yüzden sana değil Vekiller Heyeti Reisi olarak bana geliyorlar... Kafaları karışık... Bu yemekten de haberleri var. Seninle görüşmemizi de
Sayfa 31Kitabı okudu
Yaptığı dünya çapında bir devrimdi. Elbette otoriter olmak zorundaydı. Ama silah arkadaşlarının bir kısmının zannettikleri gibi totaliter bir yönetimi asla aklından geçirmemiş, aksine daha ilk günden itibaren, halk egemenliğine dayanan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletinin düşünü kurmuştu.
Sayfa 29Kitabı okudu
"benden ne yapmamı istiyorsunuz?"
Henüz devlet kurulmamıştı, Lozan görüşmeleri tüm hızıyla sürüyordu ama kurulacak olan bu devleti kimin yöneteceği, rejimin ne olacağı kavgası başlamıştı.
Mustafa Kemal durumu kavradı ve kırık bir ses tonuyla sordu:
"Peki, anladım ... Benden ne yapmamı istiyorsunuz?"
"Yarın kürsüye çık, bunları yapmayacağına dair millet önünde söz ver!" diye yanıtladı Rauf Bey. Anlaşılan, Mustafa Kemal'den "cumhuriyeti kurmayacağına, padişaha dokunma yacağına" ilişkin bir söz almanın peşindeydi.
"Bana bir kağıt verin ... " dedi Gazi.
Bağ evinde gece yarısı kağıt bulamadılar, içtiği sigaranın kapağını yırttı ve arkasına kızgın bir yüz ifadesiyle yazdı:
"Günü geldiğinde Padişahla ilgili kararı en yüce yürütme (icra) organı olan TBMM verecektir." Yüksek sesle okudu ve sordu:
"Bu sizi ve Meclisi tatmin eder mi? Bunu yarın çıkıp okursam, sizce Meclis tatmin olur mu?" "Hah, işte bu olur. Bunu çık yarın kürsüden oku!" dedi Rauf Bey.
O Meclis'ten padişah aleyhinde bir karar çıkmayacağını herkes biliyordu. Madem ki padişahla ilgili son kararı TBMM verecekti, o halde sorun yoktu.
Masadaki komutanlar rahattadılar ama sofra buz gibi olmuştu.
Sayfa 34 - kaynak yayınları