Oysa çok değil, iki nesil önce, insanlar için önemli olan şey, kişisel ilişkilerdi; bir jestin, bir sarılmanın, bir damla gözyaşının, bir sözcüğün kendi başına bir değeri olabiliyordu.
Acı her zaman yeterli olmaz. Bazı durumlarda insan ölüm pahasına bile acıya dayanır. Ama herkesin dayanamayacağı, düşüncesine bile katlanamadığı bir şey illaki vardır.
Tarih, her gerektiğinde üzeri kazınıp silinen ve baştan yazılan bir parşömen gibiydi. Baştan yazma işi tamamlandıktan sonra, tarihin çarpıtıldığını kanıtlamak hiçbir zaman mümkün olmuyordu.