Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

33 Askerimizin Şehit Edildiği Katliamın Tanıkları Anlatıyor

33 Kurşun

Saygı Öztürk

33 Kurşun Gönderileri

33 Kurşun kitaplarını, 33 Kurşun sözleri ve alıntılarını, 33 Kurşun yazarlarını, 33 Kurşun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Bu olay nasıl oldu? Sorumluları kim? PKK terörünün en yoğun olduğu bir dönemde bu askerlerimizi Malatya'dan otobüsle, silahsız ve korumasız yola çıkaranlar kimdi? Bu inanılmaz ihmal sonrasında yargılandırlar mı? Ceza aldılar mı? Katliamın sorumlusu olduğunu bildiğimiz ve halen cezaevinde bulunan Şemdin Sakık bu konuda neler söyledi? "Onlar silahlarını bize doğru çevirdikleri sırada kelimei şahadet getirip kendimi yere attım. (...) Mermilerden biri bacağıma isabet etmişti. Vurulanlar üzerime düşüyor, kafama kurşun gelmemesi için korumaya çalışıyordum. Hepimizin öldüğünden emin olmak için sürekli ateş ediyorlardı..." "Artık yapacak bir şeyimiz kalmamıştı. Karşımızda bizi öldürmeye karar vermiş kişiler vardı. Silahlar adeta ölüm kusuyordu. (...) Ben yere düşerken, üzerime kol kola olduğum diğer arkadaşım düştü. Ben de yaralıydım ama altta olduğum için dikkat çekmiyordum. Bir süre sonra büyük bir sessizlik oldu. Sürekli kan kaybediyordum
33 Kurşun
33 KurşunSaygı Öztürk · Doğan Kitap · 200884 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Saygı Öztürk'ün kaleme aldığı 33 kurşun, yaşanmış olaydan yolaya çıkarak çıkardığı bu kitap beni derinden etkiledi. Malatya'dan yola çıkan askerlerin silahsız ve savunmasız dağıtım yerlerine gönderildiği sırada, Elazığ-Bingöl kara yolunda PKK'lı teröristler tarafından durdurulup acımasızca kurşuna dizilmelerini ve sadece 2-3 erin sağ kurtulduları katliamı, tabi tekerlekli sandalyeye mahkum kalan gazilerin bizzat ağzından o geceyi dinleyip kitap haline getirmiştir. Bu olay 1993 yılında ve teröristlerin en yoğun olduğu bölgelerde şehire kadar inerler. Olay nasıl oldu sorumluları, yani komutanlar, telsiz görevlisinin ihmali ve mahkemeye çıktıkları halde, ceza almadan bir kaçı 1-2 yıl yatıp çıkmaları, sanırım en acısı da bu. Olan yine masum erlere oluyor. Bu olayın gerçekleşmesini sağlayan Şemdin Sakık ile de görüşen, Saygı Öztürk, o gece olayın nasıl olduğunu bizzat onun ağzından dinleyip ve kaleme aldı. Şemdin Sakık suçlamaları kabul etmeyip, bu olayın gerçekleşmesini isteyenin kendisi olmadığını bizzat Abdullah Öcalan'ın istediğini ve olayın üzerine kaldığını söylüyor. Bana göre bu olayda herkes suçlu, askerlerin savunmasız silahsız, bir otobüse doldurup görev yerlerine dağıtmak acımasızca. Herkesin ceza alması gerekirken, ne komutanlar ne diğerleri ceza almıyor. Okurken gözyaşlarıma hakim olamadım, böyle bir olayın 33 askerin şehit edilmesi, teröristler tarafından kol kola girin deyip acımasızca kurşun yağmuruna tutulmaları. Çok acı bir olay.
33 Kurşun
33 KurşunSaygı Öztürk · Doğan Kitap · 200884 okunma
Reklam
Kitabın son sayfaları da böyle
33 Kurşun
33 Kurşun
Ne kadar acı bir şey, askerlerin silahsız savunmasız gönderilmeleri🥺🥺😥😥
33 er için 33 metrelik bayrak direği emekli askerden
Bingöl'e giden her asker ve onun yakınları, 33 askerimizin yollarının kesilip PKK'lılar tarafından araçlarından indirildiği yeri yürekleri sızlayarak görür. Oradan geçerken, "İşte tam burada askerlerin araçları durduruldu. Arabalarından indirildi. Tek sıra halinde buradan götürülüp şehit edildi" diyerek onları anarlar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Kamuoyunda "Bingöl Katliamı"olarak bilinen silahsız askerlerimizin kurşuna dizilmesi olayında hep Şemdin Sakık adı öne çıktı. Ancak, mahkeme kararlarını incelediğimde Şemdin Sakık'a 33 erin şehit edilmesi olayıyla ilgili herhangi bir ceza verilmediğini görüyorum. Yani, resmi belgelere göre Şemdin Sakık'ın, 33 erin şehit edilmesinde doğrudan bir rolü olmadığı yer alıyor.
Güzel soru, neden evet Neden?
Yaralı kurtulan ve bugün tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren Erdal Özdemir telefonda Necati Paşa'ya can alıcı şu soruyu yöneltiyor: "Değerli komutanım, 33 askerimizin şehit edildiği dönemde siz de Jandarma Asayiş Kolordusu komutanıydınız. Askerlerimizin niçin silahsız, korumasız olarak dağıtımları yapıldı?" Özgen Paşa, "Silahsız gitmelerinin kendileriyle ilgili bir konu olmadığını" belirtiyor.
Reklam
Yaralı kurtulan Gazi Erdal Özdemir
E.Ö.: Evet. Bir ara kendime geldim, arkadaşlardan akan kanlar ağzımın içine giriyor. Ondan sonra kafamı çevirdim, tekrar bayıldım, artık sabaha kadar ayılıp bayılıyordum. En son şafak sökmek üzere, Güneş doğmak üzere, arkadaşın birini gördüm, bacağından ve omuzundan yaralıydı. O arkadaşa "İsmail, elbiseni yırt, bacağını sık, kan dinsin" dedim. Elbisesini yırttı, bacağını sıktı, kan dindi. "Biz gidip yardım çağıralım"dediler, onlar gittiler, yardım çağırdılar. Ben tekrar bayıldım, kendime geldiğimde helikopter iniyordu, helikopter bir taş fırlattı, o da ayağıma vurdu. Yaralı kurtuldum. Kendime geldiğimde Diyarbakır'daydım...
"Kan kaybediyordum, ancak bir taraftan da arkadaşımın kanı ağzıma sızıyordu."
Erdal Özdemir, belirli aralıklarla Rehabilitasyon Merkezi'ne geliyor. O, 33 arkadaşıyla birlikte kol kola girdi. O, üzerine sıkılan yedi kurşuna rağmen hayatta kalmayı başardı. O, 33 askerimizin şehit edildiği olayın canlı tanıklarından birisi...
Genelkurmay Başkanlığı, bölgede "ZZ operasyonu"nu başlatmıştı. Bingöl ve çevresi pkk'lılardan temizlenene kadar bu büyük operasyon devam edecekti. Çok geçmeden, 30'un üzerinde PKK'lı ölü olarak ele geçirildi. Bunların üzerlerinde askerlerin üniforması da potini de, cüzdanı da çıkmıştı.
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.