7 nci koğuş

Valery Tarsis

7 nci koğuş Gönderileri

7 nci koğuş kitaplarını, 7 nci koğuş sözleri ve alıntılarını, 7 nci koğuş yazarlarını, 7 nci koğuş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sevmek, biri için ölmek değil, her şeye rağmen yaşayabilmekmiş."
152 syf.
10/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Ağır bir komünizm eleştirisi
Valery Tarsis Kiev’de doğmuş, birinci dünya savaşında savaşmış hatta gazi olmuş bir yazar. 1930’lu yıllarda Komünist partiye katılmış ancak hem partiden hem de rejimden aradığını bulamamış ve komünizmin düşmanı olmuştur. Yazarın kendi hayatından kesit sunduğu 7. Koğuş eserinde, muhalif insanların akıl sağlığı yerinde olmadığı bahanesiyle kapatıldığı bir akıl hastanesinde yaşananları anlatıyor ve koğuş arkadaşlarının hangi muhalif düşünceden dolayı tımarhaneye kapandığını ağır ve yerinde bir komünizm eleştirisi ile anlatıyor. Yazar da gerçek hayatında bu tip bir akıl hastanesinde kalmış ve daha sonra yazılarını batı ülkelerine kaçırdığı ve batı gazetelerinde onunla ilgili makaleler yazılması sayesinde tımarhaneden kurtulmuş ve akabinde de Sovyetlerden Avrupa’ya göçmüştür. Avrupa’da yaşarken de anti komünist tavrını sürdürmüştür. Kitabın yeni baskısı yok sanırım, bende eski bir baskısını arayıp buldum ve okudum. Bulan olursa okumasını kesinlikle tavsiye ediyorum. Hem dönemin Sovyetlerini anlamak hem de halkın hem aç hem de esir olarak yaşadığı bir ülke de dalkavukların da halktan yana değil -onları doyuran- rejimden yana tavırlarını okumak için bir fırsat olacaktır.
7 nci koğuş
7 nci koğuşValery Tarsis · Ayyıldız Matbaası Yayınları · 196622 okunma
Reklam
Yaşlı bir esirin, özgürlükten anladığın şey, zincirlerini sevmediğini öğrenmesidir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Gazeteler yalan dolanla doluydu. Önemli hadiseler halktan gizleniyordu.
Tanrıya
Seni duyuyorum. Senin sesin bu. Yaşamımı ve perişan vatanımı zincire vuran şeytanla savaşmamı emreden sesini duyuyorum.
Sayfa 62 - 1966Kitabı okudu
Bir ağaç gibi aynı noktaya kök salıp kalmaktan Tanrı seni korusun. İyi bildiğin bir şehir artık tavsamaya yüz tutmuş bir sevgiye benzer.
Reklam
Nazım Hikmet ile Glesos açlık grevi yaptıkları zaman Türkler ve Yunanlar bile bu halden üzgünlük duymuşlardı. Ama burada insana sadece gülüp geçerler. Çünkü insan değil, taştan yaratılmış mahluklar… hiçbirinin cellattan farkı yok…
Bir kimse ne kadar yoksulsa, sokaklarda dizi dizi sıra bekleyen kuyruklara, darlığa, ücretlere, fiyatlara, yetkili makamların beceriksizliğine, verdikleri sözlerin asılsızlığına o nispette daha büyük bir hızla lanetler yağdırıyordu.
O Dostoyevski ki Tanrı’ya her insandan daha çok yaklaşmış fakat Tanrı hakkında bildiklerinin hepsini söylemeye vakit bulamamıştı!
19 olsa aynı ben
Alnında derin çizgiler belirmiş, saçları kırlaşmıştı. Ama içi, tıpkı onyedi yaşında bir delikanlı olduğu günlerdeki gibi taptazeydi.
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.