"İlk panik nöbetleri çoğunlukla gençlik çağının sonunda, erişkinlik çağının da başlangıcında ortaya çıkar. Orta yaştan sonra başladığı çok nadir görülür. Ruhsal çözümleme öğretisi panik nöbetlerini, erken yaşta ana-baba kaybı ya da aileden ayrılmakla açıklar."
"Pan, Yunan mitolojisinde kırın ve çobanlar tanrısı olarak anılır. Yarı keçi yarı insan şeklinde tasvir edilir. Kırlarda aniden insanların karşısına çıkıp görüntüsüyle insanları korkutuğu için "panik" sözcüğü buradan türemiştir."
"Sen bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı birisin, bu senin özelliklerinden kaynaklanan bir durum"
...
"Sen hastalıklı değil, endişeli, tedirgin bir insansın, istersen bunu ortadan kaldırabilirsin"
Panik atağın ortaya çıkışında bazen hiçbir neden bulunmuyor ne yazık ki. Kişi, kelimenin tam anlamıyla birdenbire neye uğradığını şaşırıyor. Bazen de durum tam ter xsine olup, daha önceden insanın hayatında var olan takın xtılar, korkular, kaygılar, saplantılar nedeniyle ortaya çıkıyor. Şöyle ki, bir korkunun, saplantının etkisi altında, o saplantının, korkunun boyutları artarsa ya da onu artıran bazı koşullar, ortamlar içine girilirse bu nöbet ortaya çıkabiliyor. Kaygılar insanın atak-nöbet geçirmesine ciddi olarak zemin hazırlıyor.
Ayrıca tüm depresif hallerde işe yarayacak şu önerilere kulak vermekte yarar var:
• Özellikle kıştan bahara geçerken bol vitamin alın,
• Bol bol egzersiz yapın,
• Gelenin getireceklerini bilmemenin kaygısını yaşamak yerine sürprizlerin güzel olduğunu düşünün,
• Baharda beklentilerin gerçekleşme ihtimaline hazır olun,
• Erken kalkın,
• Uyku saatinize dikkat edin,
• Beyninizi organize edin ki sizin için yararlı olan emirleri verebilsin,
• Kendinizi kötü haberlere, uyuşukluğa teslim etmeyin,
• Silkinip ben şuyum, şunu yapmak istiyorum derseniz kendi dışınızdaki dünyayı da manipüle edebilirsiniz,
• Güne düzenli başlayın,
• Çevrenize sevgi verırsenız sevgı de alacağınızı unutmayın.
Ancak bu ölüm korkusu insanların çoğunda yok mudur zaten? Çünkü biliyoruz ki birçok insan ölüm korkusu ile hayatın çekiciliğini bir arada yaşamaya çabalıyor?
- Evet, kesinlikle vardır. Bu duygu tüm insanlarda bulunuyor hatta. Ama savunma düzeniyle bu duygu ve korku hep ertelenir , engellenir , denetlenir ve nihayetinde yaşamı sürdürebilmek için bastırılır. İnsan bu duyguyu bastırmak için kendine çeşitli uğraşlar , amaçlar bulur . Ancak panik atak sırasında bu savunma düzeni biranda ve beklenmedik bir biçimde altüst olur. Bu korkunun önüne geçebilecek, onu bertaraf edebilecek tüm düşünceler silinir. Bu nedenle, ruhsal olarak ölüm duygusu insanın bedenine, ruhuna hakim olur , onu bezdirir. O zaman kişi, bu korkuyu bazı rahatsızlıklarla perdelemeye çabalar. Bazen, "Kalp hastalığım var , öleceğim" diye çıkar ortaya, bazen, "Aklımı kaybediyorum" diye çıldırma noktasına gelir ve hiçlik duygusuyla dolar. Bazen sorun bir amansız hastalık olarak görünür. Kişi kendini mutlaka ölüme götürecek bir amansız hastalığın pençesinde kabul eder. Ve panik dediğimiz duyguyla tüm iradi, bilişsel davranışların kaybı çıkar ortaya.