Florens, annesinin vazgeçtiği* köle bir kız çocuğu...
Sorrow, denizde boğulmak üzereyken bulunan kimsesiz bir kız...
Lina, köyündeki yangından sağ kurtulan birkaç çocuktan biri...
Rebekka, ailesinden kurtulmak isteyen ve hiç görmediği bi adamla evlenmek için çok uzak diyarlara gönderilen Hanım...
Willard ve Scully, bir şekilde birileri tarafından köleleştirilmiş iki erkek...
Ve Jacob Vaark, çocukken yetim kalmış, merhamet sahibi bir Efendi...
Eserde bu yedi kişinin hayatları birleşmeden önce yaşadıkları ve hayatlarının birleştiği dönemdeki olaylar, yedi kişi açısından tek tek anlatılıyor. Yani hayatın belli bir bölümü her biri yönünden yorumlanıyor, herbirinin penceresinden bakılıyor.
İnsanların ırkı, dini, rengi, yoksulluğu veya cinsiyeti yüzünden yaşadığı / yaşabileceği sıkıntılar gözler önüne seriliyor.
Üslub olarak biraz zorluyor insanı fakat etkileyici hayat hikayelerine şahit oluyorsunuz. İlk üç bölümü okuduktan sonra daha akıcı gelmeye başlıyor ve kahramanları tadıkça merak uyandırıyor.
*acaba?