Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Enver Paşa'nın eşi Naciye Sultan'ın Hatıraları

Acı Zamanlar

O. Gazi Aşiroğlu

Acı Zamanlar Gönderileri

Acı Zamanlar kitaplarını, Acı Zamanlar sözleri ve alıntılarını, Acı Zamanlar yazarlarını, Acı Zamanlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan kalbinin tahammül edemeyeceği hiçbir felâket yoktur.
Memleketin, vatanın selâmeti için verilmiş nice kurbanlar arasında Osmanoğulları'nın da küçük bir hissesi olduğunu belirtmek istiyorum.
Reklam
Enver
"Bu bir avuç kahraman asker arasında, hangisinin Enver Pașa olduğunu evvelâ farkedememişler. Çünki, hepsinin kıyafeti basmacılarınkinin eşiymiş. Ancak Enver Paşa'yı ayağındaki kilotlu pantolon ve kolundaki pazubent içinde taşıdığı ve annesinin kendisine vermiş olduğu küçük Kur'an-ı Kerim'den tanıyabilmişler. Koynunda çocuklarının resmi de varmıș. Bu birkaç işaret onun hakikî hüviyetini meydana çıkarmış. Enver Pașa'nın șehit olduğu yer, Maveraünnehr ismini tașıyan ve Afganistanla Türkistan arasında bir nehir civarıymış. İsmine Mezar-ı Hazret diyorlarmış. Orasını hâlâ ziyaret ettiklerini duydum. Dövüşmeye hazırlanan basmacılar, silâhlarını oraya bırakıp, ertesi gűnü gelip alırlar, öyle dağa çıkarlarmış. Enver Pasa'nın șehadeti 4 Ağustos 1922 de meydana gelmiş. Kendisinin ölmediği hâlde, ölüm haberini ortaya yayacağına dair yazdığı mektup da, benim elime o tarihte geldiği için, bu elim hâdiseye inanmadım. Mektupta verdiği talimata gõre, inanmış göründüm, tenbih etmiş olduğu gibi hareket ettim. Ölüm haberini verenlerin önünde ağladım, fakat içimden gülüyordum. Nasıl olsa bunun yalan olduğuna, günün birinde kocama kavuşacağıma inanıyor, böyle bir felâketin varlığını bile aklıma getirmiyordum. Herşeyden evvel memleketini, ondan sonra da yine seven ve düşünen kocam ölümünden sonra bile beni aylarca oyalayıp üzmemenin yolunu bulmuştu. Gerek mektubun elime varışı, gerekse ölüm hadisesinin aynı tarihte olması garip bir tesadüf eseriydi. Kocamın hakikaten ölmüş olduğunu üç ay sonra öğrendim ve ancak o zaman bu kara habere inandım.
Oralarda istiklâl uğruna mücadele eden Orta Asya Türkleri'ne 'basmacı' derlermiş.
Hayatta kalan Íttihat ve Terakki genel merkez yöneticilerine suikastlar hazırlandığını öğrendik. Bunu İngilizlerin himayesinde yapacağını ve İngiliz pasaportu ile seyahat eden Ermenilerin yapacağını haber aldık. Bunun üzerine Alman polis müdüriyetine müracaat ederek, polis müdürüne ayrıntılı bilgi verdik. Hattâ gelenlerin isimlerini söyledik, resimlerini de gösterdik. Bize cevap olarak şöyle dediler: "Bu adamların yapacağı herhangi bir suikaste mâni olmak elimizden gelmez, onlar harekete geçtikten sonra müdahale edebiliriz. Sizi de ancak o zaman himaye edebiliriz."
"Kocamın bütün gayesi: Rusya'ya gitmek, oradan Türkistan'a geçerek, Orta Asya Türklerini ve Hint müslümanlarını istiklâle kavuşturmaktı."
Reklam
Kendisini Riga'da bir hapishaneye koymuşlar. Orada kapalı kaldığı müddetçe resim yapmış. Resmini yaptığı kimselerden buna karşılık para alır, bunu bize göndermek üzere biriktirirmiş...
Malessa - EnverKitabı okudu
İnsana evvelden başına gelecekleri anlatsalar: Ben, bu kadar cefaya dayanamam, bu derecede üzülmeye tahammül edemem, diye kadere isyan eder. *Fakat dayanılmayacak cefa ve üzüntü yoktur.
Sayfa 56 - *Kitabı okudu
Roma'da duyduğum çan sesleri benim için gurbet acısının ilk yankısıydı.
İşgal kuvvetleri arasında en dürüst ve terbiyeli olarak hareket eden İtalyanlardı.
Reklam
İnsan bazen gözünün görmediğini, kulağının işitmediğini, eliyle duyar ve anlar.
Enver Paşa kendisi için değil, evvelâ memleket sonra da benim için yaşadı.
Enver Bey'in yanında yüz Türk lirası, yüz fişek ve bir tabancadan başka bir şey yokmuş. İtalyan ordularına karşı çarpışmak üzere bu şekilde yola çıkmış.
Bizler, yâni ailenin kız çocukları ise ancak özel dersler almaya devam ettik. Hürriyete rağmen bizlerin mektebe gitmesine müsaade edilmezdi.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.