Acının Kaynakları

Salman Akhtar

Acının Kaynakları Posts

You can find Acının Kaynakları books, Acının Kaynakları quotes and quotes, Acının Kaynakları authors, Acının Kaynakları reviews and reviews on 1000Kitap.
Acele etmek açgözlülüğe sıkça eşlik eder, zira bekleyebilmek bedenin ve zihnin "tok olmayan" hallerine tahammül etmeyi gerektirir.
Sayfa 40 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okuyor
Narsisist hiddeti uyandıran “düşman”, ayrı bir birey ve özerk bir inisiyatif kaynağı olarak değil, narsisistçe algılanan gerçekliğin silinmesi ve bozulması gereken bir kusuru olarak görülür.
Reklam
Onu gerçekten “çiğneyen” kişilere ek olarak, intikamcı karakter -maddi, entelektüel veya psikolojik açıdan- kendi sahip olduğundan daha fazlasına sahip olan kişileri de kesinlikle tehditkâr olarak algılar. İçini acı bir haset kaplar. Böylesi insanların kendi seviyesine indirilmesi, ufaltılması gerekiyordur; yoksa gururu incinir ve hâlihazırda kıyısında olduğu depresyonun derinliklerine doğru sürüklenmeye başlar. Daha da fenası, kendisinin mut­suzluğunun ve ıstıraplı yalnızlığının yavaş yavaş farkına varır. Haset duy­duğu kişiyle ilişki kurmalı ve onu da mutsuz etmelidir; o zaman bu kadar yalnız olmayacaktır.
Sözümona intiharlarda çoğu zaman tabutun çevresinde toplanacak kişile­rin hissedeceği suçluluğa ve üzüntüye dair bir hayal vardır; bu hayalî tören büyük bir tatmin sağlar. Bu sahnenin zihinde etraflıca canlandırılması da başlı başına bir haz kaynağı olmakla birlikte, hasta bazen de intihar eyle­minin ardından kendisinin görünmez bir gözlemci olarak cenazede buluna­bileceği ve cesedini görenlerin yaşadığı kedere bakıp keyif alabileceği yanıl­samasına bilinçli olarak kapılır. Bu tür bir yanılsama bazen öyle güçlü olur ki, taşıdığı duygusal değer bakımından gerçekliğe üstün gelir ve eylemin te­melini oluşturur.
Sanki hasta ve mutsuzluğu, ebeveyninin kişinin çocukluğunda yaptığı hataların teşhir edildiği bir yürüyen ilan panosudur. Süregelen acısı ve ıstıra­bı ebeveyne “Bakın bana ne kadar zarar verdiniz! Başkalarına kıyasla işe ya­ramazın tekiyim. Gerizekâlıyım. Büyüyemiyorum ve bu sizin suçunuz!” diye haykırırken, tüm dünya onları izler.
İntikam duygularının ve davranışlarının yönündeki değişim­lerden kendilik de etkilenebilir. İleri düzeyde mazoşist hastalarda kronik ola­rak görülen kendini gizleme, kendini mahrum bırakma, kendini aşağılama, kendine zarar verme, kendini sabote etme gibi davranışlar, bilinçdışı olmakla birlikte güçlü bir intikam niteliği taşır.
Reklam
Herhangi bir tekil durumda, klinik tablo daha narsisist veya daha mazoşist görünebilir... Oysa sadece kısa bir analiz sürecinden sonra bile görülecektir ki hissetme kapasitesindeki körelme, sesi kısılmış haz, tümgüçlülük ile kü­çük düşme arasında gidip gelen aşırı duyarlı bir özgüven, ilişkilerinden ve­ya işlerinden tatmin olmayı veya bu tatmini sürdürmeyi becerememe, dai­mi bir haset hissi, onlara bakım vermesi gereken kişilerin yanlış yaptığı ve­ya onları mahrum bıraktığı yönündeki sarsılmaz kanaat ve sonsuz bir kış­kırtma kapasitesi, her iki türde de mevcut olan özelliklerdir.
Çocuk aşırı düzeyde bir engellenmeyle karşılaştığında, tüm-güçlülüğü tehlikeye girer. Çocuk küçük düştüğünü hisseder ve bunun sonu­cunda da öfkeden kudurur. Yetişkin faillerle “ödeşemeyecek” kadar biçare olunca da bu saldırganlığını kendi üstünden boşaltır. Ne var ki tümgüçlülük görüntüsünü muhafaza etmek amacıyla onu libidolaştırır ve hazsızlıktan haz çıkarmayı öğrenir. Doğuştan gelen bir temayül, haz-içinde-hazsızlık örüntüsünü mümkün kılmıştır.
Bir ebeveyn çocuğun inancını ve kurulmakta olan güvenini kötüye kullan­dığında bir hayal kırıklığı meydana gelir, ki bu da ruha inen büyük bir dar­bedir. Eğer çocuğun benliği yeterince güçlüyse, bu durumu ebeveyninin ve başkalarının güvenilirliğine ilişkin sınırların ve kısıtlamaların göstergesi olarak alıp bu şekilde sindirecektir. Benliğinin nispeten zayıf olması duru­munda ise yaşanan hayal kırıklığı ideal ebeveynin yitimine işaret görülebi­lir ve dolayısıyla da yas, yalnızlık ve depresyon anlamı taşıyabilir. Bu tür durumlarda -bir yanılsamanın yitiminden duyulan öfke, öfkeden duyulan suçluluk- güvensizlik bastırılabilir ve çocuk güvenilir olan ve olmayan kişi­ler arasında bir ayrım yapmaya hazırlıksız kalabilir. Haliyle de kandırılma­ya müsait biri olur çünkü ancak kimseyi ayrıştırmadan herkese güvenmeyi başarabiliyordur. Kandırılma eğilimi, sürekli bir aldatılma ihtiyacıyla ala­kalıdır. Defalarca aldatılmış olduğu gerçeği, ebeveynin aslında başka insan­lardan daha az güvenilir olmadığı teminatını vermek gibi ek bir işlev de gösterebilir.
199 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.