Ağa, Şeyh, Devlet

Martin Van Bruinessen

Sayfa Sayısına Göre Ağa, Şeyh, Devlet Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ağa, Şeyh, Devlet sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ağa, Şeyh, Devlet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu arada 6 Mart 1975'te Cezayir'de yapılan OPEC Konferan- sı'nda İran Şahı ve Irak'ın güçlü adamı Saddam Hüseyin tarafın- dan yapılan resmî antlaşmayla neticelenecek olan pek çok gizli görüşme İran ve Irak arasında 1974'ten beri sürdürülmekteydi. Bu antlaşma, iki taraf için de tatmin edici olmasına rağmen, yi- ne de aslen İran'ın başarısı olarak nitelendirildi. Zira Şah'a Kürtleri terk etmesi karşılığında Şatt-ül-Arap ve diğer sınır böl- gelerinin kontrolüne ilişkin hatırı sayılır tavizler veriliyordu. Antlaşmanın ertesi günü İran silahlı kuvvetleri ağır silahlarıyla birlikte Kürdistan'dan çekildi. 8 Mart'ta da Irak ordusu ağır bir saldırıya geçti. Kürtler saldırıya karşı durmayı başardılarsa da sürekli olarak direnebilmeleri ihtimali yok gibi görünüyordu. Şah ile bir görüşme yapan Barzani savaşa devam etmeyeceğini açıkladı. Birkaç gün içinde Kürt hareketi askerî olarak değil ama politik olarak çöktü. Tüm bölgelerden halk Kürt önderliği- nin de sığınmış olduğu İran'a kaçtı. Nisan ayının başlarında Iran'da 250 bin Kürt mülteci bulunuyordu. Irak hükümeti Kürt isyanına katılanları kapsayan bir af çıkardı; pek çok Peşmerge doğrudan teslim oldu; 150.000 kadar mülteci de Iran'dan bir- kaç ay içinde geri döndü. İran'da kalanlar ise zamanla asimile olmaları beklentisiyle ülkenin her yanına dağıtıldılar. Böylece Irak'ın Kürt sorunu sanki çözülmüş gibi görünüyordu
Merkezi hükümetin görece zayıflığı sayesinde 1975-78 yılları resmen olmasa da fiilen türk tarihinin en liberal sayılabilecek dönemidir. Kürt örgütlerine örgütlenmeleri ve propaganda yapabilmeleri açısından hatırı sayılır özgürlükler tanınmıştır bu dönemde en küçük kasabalara varıncaya dek örgütlenildi; politik yazılar okundu ve tartışıldı.İdeolojik farklılıklar ve özellikle kişisel çekişmeler örgütlerde bölünmelere yol açtı 10 yıl içinde neredeyse 10 örgüt ortaya çıktı.
Reklam
Kan davası ve diğer çatışmalar
Ekonomik olarak bir ağaya bağımlıydılar ve önceleri Avrupa'da orta çağdaki serflerden farklı değildi. Efendileri,onları sürüleri gibi özel mülkiyetlerinden sayarlardı halen de bazı ağalar hristiyanlardan filehên min "benim hıristiyanlarım" olarak bahsetmektedirler. Ve böylece nasıl birisinin hayvanını öldürmek sahibini intikam almaya davet ediyorsa bir hıristiyanın öldürülmesinde de benzer bir durum ortaya çıkıyordu.
Sayfa 110Kitabı okudu
Kürdistanı yönetimleri altına almak isteyen İngilizlere kendisini alet ettirmeyip onları kullanarak bağımsız bir kürdistan kurmaya kalkışan barzani'yi İngilizler hiçbir zaman affetmemişlerdir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Bana bilgi verenlerden biri, 1920'lerde Diyarbakır civarlarında kullanılan unvanlarla ilgili olarak şunları söyledi: "Ağa dağlarda aşiretiyle birlikte yaşayan öndere denir; bey ise şehirde yaşar ve aslen aşiretli olur, olmayabilir de. Bey okuryazar olur, ağa ise okuma yazma bilmez. Bey medenidir ve politika ile uğraşır, ağa ise savaşır."
Sayfa 132Kitabı okudu
Ekonomik yönler:Ağaya verilen haraç
Ağaya yapılan ödeme miktarı çoğunlukla islam'daki zekatla aynıdır.Zekatın yoksul ve yardıma muhtaçlara dağıtılması gerekirken Irak kürdistanında ağalar,bunu kesinlikle yapmadıkları halde aldıkları haracı bu ad altında toplarlar. Bu olgu ya eskiden beri mevcut olan bu vergiyi ağaların topladıkları ya da haracı zekat altında toplayarak meşrulaştırmaya çalıştıkları anlamına gelir. Ağanın payına zekat denilen köylerde köy imamına diğer köylerde ödendiği gibi yıllık belli bir miktar verginin ödenmediği dikkatimi çekti.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.