-Bu iş tamam arkadaş! dedi. Yaşamımın oyunu bu....
Bu kez sahnede değil, gerçeğin içinde oynuyorum.
Dünya bir tiyatro işte..... Yaşamımın oyunu ki, gerçek oyun,
yaşamın ta kendisidir.
Ah Biz Eşekler bu hikaye yurdumuzda basın ve söz hürriyetinin yalnız kağıt üstünde yazılı bir süs olarak bırakıldığı aydınların konuşamaz duruma getirildiği halkı bu duruma düşüren ve gerçekleri ancak kendi başları belaya girince söylemeye çalışıp da artık söyleme olanağı da bulamayan kara aydınları yermek için yazılmış ve o günlerde yayınlanmıştır..
Tren garba açılan bir penceredir. Bu pencereden ziya girecek, yalnız ziya değil başka şeyler de girecek. Medeniyet tekerleklerin üstüne binerek bize kadar geldi. Nurlu istikbal bizimdir..
Bu er için benim suçlu olup olmamam, suçluysam da suçumun türü değil, burada yalnız tutulmam önemliydi. Her nöbete gelişinde benim yalnızlığımdan duyduğu üzüncü belirtiyor, ben de kendi dertlerimi unutup çok mutlu olduğumu anlatarak onu avutmaya çalışıyordum..