Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler

Demirtaş Ceyhun

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler Sözleri ve Alıntıları

Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler sözleri ve alıntılarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler kitap alıntılarını, Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk, Türkmen, Rum...
Bilindiği gibi XII. Yüzyıldan sonra Anadolu'daki Türklerin neredeyse tamamı Müslüman olunca bu "Türkmen" sözcüğü de kendiliğinden anlam değiştirmiş ve özellikle Anadolu'da yerleşikliğe geçmiş türklerce "göçebe Türk" anlamına kullanılmaya başlanmıştır. Yerleşik Türkler ise kendilerine "Rumi" veya "İslam-Müslüman" demektedir.
Sayfa 98 - E YayınlarıKitabı okudu
Tuğrul Bey, 1055'te Bağdat'ta, Halife tarafından karşılanır. Bağdat, şiilerin elinden kurtarılmıştır. Halife, Tuğrul Bey adına hutbe okutur ve bütün yetkilerini ona devreder. Artık, Selçuklu Sultanları, bütün müslümanların sultanı olmuştur.
Reklam
Hitler faşizminin güçlenmesi üzerine, Musevi kökenli çok sayıda Alman bilim adamı ülkesinden kaçmak zorunda kalmıştır. Bunlara Türkiye'yi daha çekici kılmak için, bütün taşınma giderlerinin devletçe üstlenilmesinin yanı sıra, aylık olarak Türk meslektaşlarının 3-4 katı para ödenmiştir.
Göçebe toplumlar kaba ve kültürsüz sürüler midir?
Göçebe toplumlar ne kültürsüz topluluklardır, ne de uygarlıktan nasipsiz insan sürüleri... Elbette göçebelerin de kendinlerine özgü bir kültürleri, bir uygarlıkları vardır, bu nasıl inkar edilebilir? Üstelik toplumların en dinamik aşaması da göçebelik dönemidir. Çünkü, hep tetikte yaşamak zorundadır göçebe insan. Çünkü, tek yasa doğadır onun için...
Sayfa 216 - E YayınlarıKitabı okudu
Atatürk'e yaranmak için hazırlanan akıl dışı tarih tezine göre...
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Yusuf Ziya bey tarih hocası da olmadığı halde, 1927 yılında yayımladığı "Türk Hukuk Tarihi Formları"nda hiçbir tarihi belge göstermeden, bütün eski uygarlıkların Türkler tarafından kurulduğu, eski Yunan uygarlığının Türk uygarlığından doğduğu, Hammurabi'nin Türk olduğu, hatta eski Yunanların da Türk soyundan geldiği gibi akıl almaz tezler öne sürmektedir.
Sayfa 139 - E YayınlarıKitabı okudu
Doğudan gelen insan seli...
Prof. Fuat Köprülü de Doğudan gelen bitmez tükenmez insan seli gibi" demektedir. Gerçekten de, bütün tarihçilerin ve yerli kaynakların söz birliği etmişcesine saydıkları gibi, değişik adlar altında Oğuz Boyları Kınıklar, Kayılar, Bayındırlar, Baraklar, Yıvalar, Salurlar, Avşarlar, Beydililer, Büğdüzler, Bayatlar, Yazırlar, Kara Bölükler, Alka Bölükler, Yüreğirler, Dodurgalar, Alyundlar, Döğerler, İğidirler, Peçenekler, Çavuldurlar, Çepniler, Çarıklılar, Kargınlar, Kızıklar, Yaparlılar, Eymirler, Kıpçaklar, Karluklar, Harizimler, ve daha niceleri.... XI. yüzyılın ortalarından itibaren Anadolu'ya akın akın doluşmaya başlamışlardır.
Sayfa 24 - E YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Batılılar, Osmanlılardan ve imparatorluktan sürekli Türkler diye söz ettiği halde, Osmanlılar bu sözcükleri kullanmaktan özenle kaçınmışlardır.
Atatürk'ün hayali Türk tarihi yazdırmasına bilimsel bir bakış
"Gazi kendi önderliği altında Türklere yeni bir dünya görüşü aşılamak için bir Türk tarihi yazdırdı. Bu gün ön planda eski tarih bulunmaktadır. Tarihin her olayı Türklerin gururunu okşayacak şekilde yorumlanmaya başlandı. Ancak bu cihetler bir Türkomaniye yol açacak kadar hududu aştı."
Sayfa 141 - E YayınlarıKitabı okudu
Kemalist dayatmalar ne kadar etkili oldu?
"Türküm... Doğruyum..." gibisinden andlarla zorla ezberletilen manzumelerle, zorla oynatılan müsamerelerle, çok çok birkaç yüz bin dolaylarında olması gereken orta öğrenimi bitirmiş insana belki de bir bilinç verilmiştir... Ama, "Orada bir köy var uzakta, gitsek de gitmesek de, o köy bizim köyümüzdür" diye manzumeler döktürdüğümüz Anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez ıssız köşelerinde yüz yıllardır sığınmış kalmış yığınlarla, bir bilinçlendirme ulusal bilinç filan şöyle dursun, şuncacık bir iletişim kurulabilmiş midir acaba?
Sayfa 156 - E YayınlarıKitabı okudu
'Türkçe' sözcüğünün Osmanlılarca resmi belgede ilk kullanılışı 1876 tarihli Kanuni Esasi'nin 18. maddesinde olmuştur. 'Osmanlı Devletinin resmi dilinin Türkçe olduğu ve devlet hizmetinde çalışacak kişilerin bu dili bilmek zorunda oldukları' hükmü getirilmiştir.
115 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.