Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cep Kitapları

Ahlak ve Ekonomi

Ömer Demir

Ahlak ve Ekonomi Gönderileri

Ahlak ve Ekonomi kitaplarını, Ahlak ve Ekonomi sözleri ve alıntılarını, Ahlak ve Ekonomi yazarlarını, Ahlak ve Ekonomi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Erdemli davranışlar iradenin varlığı ile anlam kazanır. İradesini kullanmaya gerek kalmadan toplumun cebir oluşturma mekanizmalarına belirli bir şekilde davranmaya zorlanan kişinin davranışları, ahlâkın bireyi topluma uyduracak şekilde davranış gösteren fert haline getirme fonksiyonuna uygun düşse de kişiyi erdemli biri yapmayabilir
Öte yandan homoseksüellik başta olmak üzere yerleşik erdemli insan saygınlığını olumlu etkilemeyeceği düşünülen cinsel serbestlik uygulamalarının, toplumsal gelişmişlikle bir ilgisi bulunmadığı, yani bunların sadece günümüze özgü durumlar olmadığı apaçık ortadadır. Bu konunun en iyi bilinen örneklerinden biri Lut kavmidir. Bu kavim günümüzdekilere benzer talepleri hayata geçirmesi nedeniyle helak olmuş, ahlaki tutum ve davranışlar bakımından olumsuz örnek olarak nitelenen bir topluluk olarak insanlık hafızasında yerini almıştır.Yani bu konunun insanın ruh ve zihin gelişmişliği ile bir ilgisi yoktur. Bir başka ifade ile bu tür hayat tarzlarına her dönemde rastlandığı için olumlanan bir özellik olduğu varsayılsa da "çağdaşlıkla" bir ilgisi yoktur. Bir şekilde kendisine konan sınırları aşma arzusu insanla birlikte vardır ve cinsellikle ilgili sınırları genişletme de bu eğilimin sonucudur.
Reklam
Dolayısıyla ulus-devlet bireylerinin kendi ülkesinin vatandaşı ile başka ülkelerin vatandaşlarını aynı biçimde görmesi mümkün olmaz. Piyasa faaliyetlerini sınırlayıcı ulus-devlet uygulamaları , bu ahlaki çifte standardı pekiştirir. Şahsi menfaatin ulusal menfaate tercihi ahlâk dışı sayılırken, ulusal menfaatin küresel menfaate tercihinin ahlâk dışı sayılmaması dikkat çekicidir.
Bir şeyin aşırısının genelde tersine dönüşmesi gibi aşırı mal ve mülkünde insanları özgürlükten uzaklaştırabileceği uyarısını yabana atmamak gerekir. Bunu en çok "hiçbir şeyi olmayan veya çok şeyi olup onları kaybetmeyle karşı karşıya kalan kişiden kork" sözü güzel bir şekilde ifade eder.Tümüyle çaresiz kişi ile aşırı imkanları olan kişi aynı kaderi paylaşabilir.
Herhangi bir kuruma taşıyacağını üstünde yük yüklenmesi onu yorar, hatta içinin boşalmasına bile yol açılabilir.
Her dürüst eylem de aynı kategoride değerlendirilmez. Büyük bedeller ödemeye rağmen dürüst kalmak ile dürüst olduğu için ödül almak birbirinden farklı oranda hayata geçer.
Reklam
Şu kesindir ki, uzun vadede dürüstlük ve doğru sözlülük daha çok kazandınır. Uzun vadeli menfaatler gözetildiğinde kısa vadeli ahlaki ihlallerin, uzun vadede ekonomik maliyete dönüştügünü görmeye başlarsınız. Böylece ahlakı terk edip etmemenin aslında bir yönüyle ekonomik bir karar olduğunu görürsünüz.
..güzel ahlakı olmayanın dindarlığına pek itibar edilmez.
Burada fazla mal ve varlık sahibi olmanın kişileri o mal ve mülkün esiri yaparak “gerçek” özgür birey gibi davranamayacaklar, servetlerinin zarar görmesinden korkarak istemedikleri şeyleri yapmaya yönelebilecekleri, böylece özgürlüklerini kaybedebilecekleri gibi tersinden çalışan bir sürecin varlığından bahsedilebilir. Bir şeyin aşırısının genelde tersine dönüşmesi gibi aşırı mal ve mülkün de insanları özgürlükten uzaklaştırabileceği uyarısını yabana atmamak gerekir. Bunu “en çok hiçbir şeyi olmayan veya çok şeyi olup onları kaybetmeyle karşı karşıya kalan kişiden kork” sözü güzel bir şekilde ifade eder. Tümüyle çaresiz kişi ile aşırı imkânları olan kişi aynı kaderi paylaşabilir.
..din, olumsuz istek ve arzuların kontrol altında tutulmasında ahlakın denetim mekanizmaları devre dışı kaldığında da devrede olan bir denetim sistemi öngörür.
Reklam
..erdemli davranışlar iradenin varlığı ile anlam kazanır.
İçinden geleni geldiği şekliyle yerine getirmeyi ilke olarak benimseyenler "iyi insan" olmaktan ziyade, kaba, görgüsüz, ahlaksız ve vahşi olmaya daha çok adaydırlar. O yüzden ahlakın temelinde terbiye vardır.
Kadın ve erkeğin toplumsal rollerini tümüyle ortadan kaldıran, hatta kadınlık ve erkekliğin yerine tekil bireysel içgüdüsel arzulan yerleştiren bir cinsiyetsizleştirmenin ahlâkiliği sorunsalına biraz daha yakından bakalım. Bu konuda ilk adım olarak, biyolojik içgüdülerle oluşan cinsel arzuların tatmin edilmesinde her türlü isteğin aynı düzeyde meşru kabul edilmesi, nereden bakılırsa bakılsın, yukarıda açıklandığı gibi mümkün değildir. Bu bağlamda bir öncelik ve değer sıralaması yapılacaksa neslin devamına katkısı olan cinsel arzuların, neslin devamına katkısı olmayanlara öncelenmesi gerektiği gayet açıktır. Zira birincisinin sonuçları topluluğun devamı için önemli diğerininki önemsizdir. Burada söz konusu olan sadece insan neslinin devamı arzusunun karşılanması değildir. Kendilerinden sonra bir insan topluluğunun olmasını hiç umursamayanlar için bile yaşlılık halinde bakımlarını üstlenecek çalışma çağında gençlerin olup olmaması aynı nesil için de hayati önemdedir. Çocuk sahibi olmayı tercih etmese bile yaşlılığında ihtiyaçlarını karşılayacak çalışma çağında bireylerin olması, kişilere bu ihtiyacın önemini yeterince hissettirmeyebilir. Farz-ı muhal bir neslin tamamı çocuk sahibi olmasin. Bu neslin yaşlılık dönemi tam bir felaket olurdu. Bu nedenle neslin devamına katkısı olan ve olmayan bu iki farklı grubun kategorik olarak farklı ele alınması ve ona göre değer görmesi gerekir. Toplumsal değerin çocuk sahibi olmayı sağlayacak tarafa doğru kayacağı gayet açıktır.
Lgbt ve Evrim İlişkisi
Ömrü kısaltacak, sağlığı bozacak yemek tür ve usullerinin meşruiyetlerini uzun süre korumaları mümkün değildir. İnsanı sarhoş eden içecekler ve uyuşturucu hapları bu grupta düşünebilir. Aynı durumun cinsel isteklerin tatmini bağlamında da geçerli olduğu söylenebilir. Doğrudan veya dolaylı yollarla neslin devamına hizmet etmeyen cinsel isteğin, geliştirilmek yerine denetim altına alınmaya daha çok aday olduğunu düşünmeye engel bir durum yoktur. Hayata sadece evrimci gözle bakanlar için, yeniden üretime hizmet etmeyen cinsel istekliliğin doğal seçilimde ayıklanmaması bir “iş kazası” olarak görülüyor olmalıdır. Bu yaklaşım taraftarlarının nesli üretmeye katkısı olmayan cinsel isteklerin doğal olmasa da yapay seçilimle yok edilmeleri gerektiğini savunmaları beklenir. Yani inşa değerlerini salt evrimci yaklaşımla temellendirmek isteyenlerin bu konudaki kartının kırmızı olması gerektiği gayet açıktır.
Evrim ve Ahlak İlişkisi
Canlılar içerisinde işbirliği ve dayanışma ile hayatını sürdüren birçok tür olmasına karşın ahlâk kodlarına sahip tek canlı topluluğunun insan olduğunu söyleyebiliriz. Bu, insanı diğer canlılardan farklı kılan çok önemli bir özelliktir. Bu nedenle ahlâkı, sadece insan evriminde dayanışma ve yardımlaşma ile hayatta kalmanın daha yüksek olasılık
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.