Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aidiyet Gönderileri

Aidiyet kitaplarını, Aidiyet sözleri ve alıntılarını, Aidiyet yazarlarını, Aidiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... unutma ki acı insanı dev gibi büyütebilir de mikrop kadar küçültebilir de. Ne kadar derinse o kadar etkiler. Küçülen veya büyüyenin kendin olduğunu unutma. En derin acılara asla kendini teslim etme. Zamanını kullan. Zamanla derinlikler azalır; sığlaşır, bazen de neredeyse unutulurlar. ..Ancak şunu bil ki zamana bırakılan her şey, bir yerlerde olduğu gibi seni bekler. Zamanın içinde, kendisi için doğru zamanı...
Bir şeyler yapmak için çok genç. Bir şeyleri yapmamak için çok genç. Canımın istedikleri için çok genç, Canım istemiyor demek için çok genç. İnsanoğlu yaşı ne kadar önemsiyor. Aslında önemsediği yaş da değil; sanki, önü sonu belli bir yaşamı olabildiğince olaysız yaşamasını ve bitmesini istiyor herkes. Herkes, herkes için bunu istiyor, diliyor. Hatta ne dilemesi, buna zorluyor!
Reklam
Bugün eğer herkes birbirinden bu kadar uzaksa, bugün herkes sebebini bilmeden mutsuzsa; ağaçları kesmek, suları kirletmek, öldürmek, eziyet etmek normal bir şeymiş gibi algılanıyorsa savaş başlamıştır. Bir düşman vardır. Adı önemli değil, izin verildiği sürece bu savaş başlayacak, sürecek, bitecek ve süreç tekrarlanacaktır.
Belki de yalnızlık insana göre değildi. Kendimize benzeyenlerle bir arada olmak istememiz normaldi ve hatta gerekliydi. Bazen de hedefe ulaşmak için yola çıkmak, yol almak gerekirdi. Yol öğretir miydi? Yol kucaklar mıydı? Yolda olmak yeter miydi? Ait olduğum yeri bulabilecek miydim? Bu evsizlik, yalnızlık hissinden kurtulmadan hiçbir manada ilerleyemeyeceğimi biliyordum. Çünkü asıl yol, kendi içimde uzanıyordu.En tepeye dek...
168 syf.
6/10 puan verdi
insanın kendini bulma hikayesinin kötü bir versiyonu
Kitabın konusu ve arka kapak yazısı beni çok heyecanlandırmıştı ilk elime aldığımda.Kendimden de çokça şey buldum okurken.Ancak kurgu çok basit olduğu için bu kadar güzel bi içerik nasıl bu kadar acemice anlatılır bilemiyorum.Ait olma hissini, insanın kendini bulma hikayesini, farklılıkların bambaşka zenginlikleri barındırdığını bir çocuk kitabından okumak gibiydi.Hikaye sade bir dille anlatılmış demeyi çok isterdim ama malesef basit ve acemice kurgulanmış.İthaki Yayınları ilk kez böyle hissettirdi bana..
Aidiyet
AidiyetHande Şarman · İthaki Yayınları · 201920 okunma
‘Otur, dur, kal, diğerleri gibi ol ki işimiz kolay olsun, kendini özel sanma, çıkıntılık etme, icat çıkarma. Nedir yani? Hiç yol alma. Olduğun yerde kal. Bir şeyleri görme. Bir şeyleri merak etme. Hiçbir şeyi başarma. Kendini bilme, bilirsen de sevme. Buna zamanın bile olmasın. Öyle sıkı sıkıya bağlı ol ki sana verilmiş role... Şu yaşa geldiğinde bunu yap, bu yaşta şunu. Ve asla başka şeyler yapıp bizi şaşırtma. Başımıza iş çıkarma. Sonra yaşlan, ya da hastalan. Hikayen bitsin. Öyle sıradan olsun ki kimseyi yormasın. Sus. Küçük harflerle. Sessizce..’ Bu bana çok acımasızca geliyordu. Böyle olmamalıydı. Benim için böyle olmayacaktı.
Reklam
İnsanoğlu yaşı ne kadar da önemsiyor. Aslında önemsediği yaş da değil. Sanki önü sonu belli bir yaşamı, olabildiğince olaysız yaşanmasını ve bitmesini istiyor herkes. Herkes, herkes için bunu istiyor, diliyor. Hatta ne dilemesi, buna zorluyor.
Olmak istediğimiz kişi, olmaya başladığımız kişi, olduğumuzu sandığımız kişi ve olduğumuz kişi arasındaki farklar o kadar enteresan ki..
Ne pahasına olursa olsun, beğenmediğim o çirkin insanlara dönüşmeyecektim. Kendisinden ve kendisine benzeyenlerden başka herkesten nefret eden o sığlar gibi olmayacaktım. Asla.
Yemesi, içmesi, sevmesi, kızması, üstü başı, yaşantısı bana benzeyenler tamam da diğerleri ı ıh mı?
Reklam
Kıyasıya dedikodu yapanları da, hakkında acımasız hikayeler uyduranları da, hiç bizim yaşantımıza benzemeyen hayatlar sürenleri de kapsardı onun sevgisi. ‘Sırf senden farklı diye birini yargılamaya hakkın yok’ derdi bana.
Tehlikeli olabilirdi.İnsanlar sevdikleri şeyleri kendilerine saklamakla, onların özgürlüklerini kısıtlamakla ve hatta hapsetmekle ünlülerdi.
Herkese yer vardı. Sadece farklı olmak, farklı görünmek ya da aynı yerde doğmamış olmak düşman olmayı gerektirmezdi.
Kendimi bir bütün halinde hissetmek için farklılıklarımdan arınmak zorunda değilim.
Aidiyet düşündüğün kadar somut bir şey değil. Iki insan arasında olması da gerekmez. İşinle olabilir, tutkunla olabilir, Tanrınla olabilir, orası ner neresiyse havasıyla, suyuyla olabilir. Sonunda seninle senin arandadır. Geniş bir huzurdur bu. Derin bir iç çekiç gibidir. Nerede olduğunla ilgili değildir. Anlatması zor. Yaşamak lazım..
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.