Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim?

Hilal Kaplan

En Eski Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? Gönderileri

En Eski Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? kitaplarını, en eski Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? sözleri ve alıntılarını, en eski Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? yazarlarını, en eski Ailenin Adı Yok ya da Neden Feminist Değilim? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mevcut durumda modern hukuk kurallarına göre tek eşlilik tanınan tek evlilik türü olmasına rağmen, çok eşlilik yaygınlığını korumaktadır. Bu noktada dini nikahla yapılan birden çok evlilik yobazlık ve bağnazlık göstergesi olarak sunulurken, aldatma, birlikte yaşama vb.birliktelikler modern toplum düzeninin beraberinde getirdiği 'kaçınılması zor' hatalar olarak da tahfif edilmektedir."
On binlerce yıl boyunca hiçbir kadın, "Hayır, avlanmaya ben giderim, ırgatlığı da ben üstlenirim, orduda da savaşırım," diye kendisini öne atmamıştır.
Reklam
Unutmamak gerekir ki, din zamana uymak için değil gönderilmemiştir; zamanı dine uydurmak ona inananların vazifesidir.
...Yani sizin "doğal, olağan, kendi kendime benimsedim" dediğiniz her bir bakışınızın arkasında farkında olmadan öğrenip kendinizin sandığınız felsefi bir arka plan vardır.
Feminizm de tüm diğer ideolojiler gibi bir hakikat arayışıdır. Ve insan eliyle üretilmiş olduğu için de hakikatin hep küçük bir parçasına odaklanır ve nihayetinde eksik kalır. Feminizm, diğer tüm ideolojiler gibi kendi değer ve anlam dünyasını beraberinde getirir.
Çalışmayan kadınlara kendilerini "işe yaramaz" hissettiren, "başarı" kriteri arasına ne kadar mükemmel çocuklar yetiştirdiklerini veya ne kadar huzurlu bir yuvalarını olduğunu ya da kendi çevresine ne kadar hayırlı bir insan olduğunu almayan, özgeçmişinde yer almayacak her cümlenin, aynı zamanda kıymet hükmü olmadığını fısıldayan, onları içten içe değersizlik hissiyle baş başa bırakan bir dünya söz konusudur.
Reklam
Avrupa Birliğine üye ülkeler içinde toplumsal eşitlik derecelendirilmelerinde en yüksekte çıkan İsveç ve Danimarka aynı zamanda kadına yönelik tacizin de en yüksek yaşandığı iki AB ülkesi...
2019 science dergisinde yapılan bilimsel araştırmanın sonucu
...."Elde edilen sonuçlar bilimsel yöntemlerle analiz edildiğinde varılan sonuç şuydu; genetik faktörler cinsellik üzerinde çok kısıtlı bir etkiye sahiptir. Cinsel yönelim ve partner seçiminde asıl belirleyici olan yetiştirilme tarzı, kişilik ve çevresel faktörler gibi genetik olmayan faktörlerdir."
..Yine 2018'de İngiltere'de BBC'nin okul kanalının 9-12 yaş arası çocuklara hitaben yayınladığı filmde, 100'den fazla toplumsal cinsiyet kimliği olduğu öğretilmeye başlandı.
Eşcinsel - feminist hareketlerinin çıkmazı da : Hem kendilerini özgürlükçü - liberal bir yerde konumlandırıyorlar, hem de kendi söylemlerini papağan gibi tekrar etmeyenlere etiketler yapıştırıp onları linç etmeyi, işlerinden kovdurtmayı, hayatlarını dar etmeyi vazife biliyorlar. ... Avrupa Birliği desteği ile fonlanan onlarca eşcinsel grup olduğunu görebilirsiniz. ... Eşcinsel hareketin ürettiği dilin içinden konusmayan bilim insanları, aktörler, sanatçılar ve siyasiler nefret soylemi suçu işlemekle itham ediliyor, '' homofobik'' olarak etiketleniyor ve kurumsal hayattan tecrit ediliyor.
Sayfa 165Kitabı okudu
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.