Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Akıllı Türk Makul Tarih

İhsan Fazlıoğlu

Akıllı Türk Makul Tarih Gönderileri

Akıllı Türk Makul Tarih kitaplarını, Akıllı Türk Makul Tarih sözleri ve alıntılarını, Akıllı Türk Makul Tarih yazarlarını, Akıllı Türk Makul Tarih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihte Kalıcı Olmanın Sırrı Nedir?
Selçuklu-Osmanlı çizgisi sömürgeci kapitalist güç için önce korkudur; daha sonra engeldir, günümüzde ise geçmişini, tarihini ne yapacaklarını bilemedikleri sorundur. Bu sorunu halletmek için G. Postelin deyişiyle, "Türkler önce ikna edilmeli, direnirlerse icbâr edilmeli, karşı çıkarlarsa imhâ edilmelidir." Bu 'ikna-icbâr-imha' süreci tüm acımasızlığıyla sürdürülmektedir.
Akıllı Türk Makul Tarih
Akıllı Türk Makul Tarih
Tarihte Kalıcı Olmanın Sırrı Nedir?
Kadim dünya görüşümüzün insanı hem âbid(kul) hem nâtık(akıl ve dil sahibi) hem de âşık(irfan, zevk, sanat sahibi) olarak görmesi, insanın bu üçlü özelliğini dikkate alan bir beşeri siyaseti devreye sokmasını doğurdu. Sonuçta insanın hem dinini hem aklını hem de aşkını koruyan bir nizâm-ı âlem, yani içtimaî yapı ortaya çıktı. Kişi en azından, bu ortam içerisinde bilkuvve mevcut olan saadeti elde etme ve şekâvetten uzak durma imkânına sahipti.
Akıllı Türk Makul Tarih
Akıllı Türk Makul Tarih
Reklam
Tarihte Kalıcı Olmanın Sırrı Nedir?
Hem ilahi hem de beşeri siyasetin amacı insandır; çünkü nizâm-ı âlem insandır. Öyleyse insanı 'rencide eden' hiçbir siyaset, tanımı gereği kalıcı olamaz. Kalıcı siyaset insanı 'tebcil eden' siyasettir. İlahi siyasetin, insanı eşref-i mahlukât görmesi bu nedenle üzerinde durulması gereken bir noktadır. Öyle ki, beşeri siyaset de ancak ve ancak insanı eşref-i mahlukat görüp buna göre davrandığında ilahi siyaseti taklit etmiş, bu oranda da başarılı olmuş sayılabilir. Kısaca dile getirilirse hem ilahi hem de beşeri siyasetin hedefi insanı yani adaleti gerçekleştirmektir.
Akıllı Türk Makul Tarih
Akıllı Türk Makul Tarih
Geçmiş, geleceğine ilişkin bir niyeti, gelecek ise geçmişine ilişkin hissî ve fikrî bir ünsiyeti olan milletler için anlamlıdır.
Akıllı Türk Makul Tarih
Akıllı Türk Makul Tarih
Nehirlerin götürdükleri ve götüremedikleri
Nehirler yalnızca hafif olan şeyleri sürükler; ağır olanlar nehrin dibine çöker. Tarih nehri de böyledir. Tarihten bize ulaşanlar hafif olanlardır. Medeniyetimizin ağırlıkları tarih denen nehrin derinliklerinde bulunmaktadır.
Sayfa 181 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Din, insan doğasındaki soruların arayışlarıdır.
Herhangi bir kurumsal dini ortadan kaldırmak mümkündür. Ancak insan türü ortadan kalkmadıkça bizâtihi din ortadan kalkmayacaktır. Çünkü yol anlamına gelen din, insanın doğum ile ölüm arasındaki çizgisindeki varoluş tarzıdır. Bu nedenle herhangi bir kurumsal dine mensup olmamak dahi bir tür yol olduğundan kişinin dinidir
Sayfa 168 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aklın devre dışı kaldığı yerde hayâl devreye girer.
Ne hayâl ne kurgu, yalnızca bilgi bizi hem tabiât hem de hayat karşısında daha insan kılar.
Sayfa 149 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Çünkü Müslümanlar tarih okumazlar!
1967'de başlayan Altı Gün Savaşları'na komuta eden İsrail Genelkurmay Başkanıyla yapılmış bir söyleşide, Mısır Hava Kuvvetleri'ne yönelik Akdeniz'den dolaşarak yapılan baskın saldırıyla ilgili bir gazeteci: "Arkadan dolanma fikrine nasıl vardınız?" Genelkurmay başkanının cevabı açıktı "Yavuz Sultan Selim'in Tomanbay komutasındaki Memlük ordusunun toplarına hedef olmamak için arkadan dolanmış olmasından esinlendik." Gazeteci, "Peki böyle bir hareketin Mısırlılar tarafından da düşünülmüş olabileceğini hesaba katmadınız mı?" Cevap, "Kesinlikle hayır! Çünkü onlar tarih okumazlar."
Sayfa 146 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Devletin uyanıklığında uyumak
Öngörülebilir bir hayat ancak tutarlı bir hukuk ile bu hukukun güçlü icrasının bulunduğu bir bağlamda ortaya çıkar. Bu bağlamı da toplumun temel kurumları arasındaki ilişkilerin denge durumu yaratır. Böyle bir bağlamda yaşayan kişi, sükunetini ve ikametini sürdürebilir kılar. İnsan ancak yarını öngördüğü böyle bir yerde uyur. İşte, devletin ayıklığlığı ve uyanıklığında uyumak bu demektir.
Sayfa 145 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Kanuni ve yaşlı kadın
Halka açık bir görüşmede yaşlı bir kadın sultana yaklaşarak, atalarından kalan antika saatin gece evine giren hırsız tarafından yatak odasından çalındığını söyler. Sultan, "Ne derin uykunuz varmış ki hırsızın eve girdiğini, yatak odasına sızdığını ve saati çaldığını fark edememişsiniz! Böyle de derin uyunur mu?" der. Yaşlı kadının cevabı çarpıcıdır: "Biz devletimizi uyanık bildiğimiz için derin uyuduk Sultanım."
Sayfa 142 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eğer sorgulama yapacaksak...
Kelime-i şehadeti sorgulamadan bir itikatla yüzleşmek yalnızca o itikadın sıradışı bir kolu olmaya yarar.
Sayfa 137 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
Geçmişin ve günümüzün korkuları. .
Herkes kendini odasına kapatmış güneşi penceresinden giren Işık hüzmesi zannediyor. Bu zan zan olarak kaldığı da tehlikeli değil ama hakikate dönüştüğünde yıkıcı ve kıyıcı hale gelebiliyor. Kanaatimce geçmişin korkuları ile şimdinin korkuları birbirinden farklı değil; yalnızca korkulacak şeyler değişmiş, başkalaşmış; ama insanlar başka insanları kendi hakikatleri adına korkutmaya devam ediyorlar.
Sayfa 137 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
78'lik Ali dayının söyledikleri
Devlet, Tanrı'dan daha fazla kanun koyar ve halk bu kanunlara büyük oranda uyar. Hem de bu buyruklar için para da öder. Çünkü devletin emri de yasağı da ücrete tabidir. Tanrı'nın Emir ve yasakları ise ücretsizdir ama kimse uymaz. Kısaca devlete kulluk ücretli Tanrıya kulluk ücretsizdir ancak insanlar ücretini ödeyip insana kulluk yapmayı tercih ederler.
Sayfa 131 - Papersense YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.