En Eski Alacakaranlık Günce Sözleri ve Alıntıları
En Eski Alacakaranlık Günce sözleri ve alıntılarını, en eski Alacakaranlık Günce kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Camdan bir gökdelenin içindeyiz . Bir asansör boşluğu gibi . Altımızda yüzlerce metrelik , göz alabildiğine uzanan bir kuyu . Hertarafta demir borulardan yapılma iskeleler ve cam . Acayip bir tür iskelet . Binanın / boşluğun iskeleti .
Güçsüzlük kötülük değil. Güçsüzlükle alay etmek kötülük.
Senin hastalığın ne biliyor musun , kızım? " Arkandan atlı kovalıyor gibi acele ediyorsun . Yazdıklarının onda dokuzu bombok . Sürat felakettir. "
Kadınların ve erkeklerin sorunları farklı . Aslında kadınların sorun ' diye bir şeyden haberdar olduklarını pek sanmıyorum . Insanoğlunun mutlu yarısı kadın . Evet , herzaman mutlu değil gerçi , mutsuz olduğu anlar çok , yaşam ona da vuruyor . Ama kadının hiç olmazsa onu devamlı mutlu olmaya çağıran bir iç sesi var . Mutlu olmak istiyor ' kadın Erkeğin tersine .
Erkek mutlu olmaya hepten karşı . Mutlu olmamak için kendisine bin bir türlü sorun yaratıyor . Kadının aklına hayaline bile gelmeyen , aklının köşesinden bile geçmeyen sorunlar bunlar . Kadın erkeğin bu mutsuzluğu özlemesini hiç ama hiçbir zaman anlayamıyor.
İyi ki bir sırrımı açtım sana. Eline fırsat geçtikçe, vuruyorsun şimdi, sağol!
Başımıza ne gelirse, zaten bu kararsızlık illeti yüzünden gelmiyor mu?
Kimler ölümlerine koşmamıştı ki kişioğlunun bu en eski hastalığının ardından?
Bir kurşun külcesi denli ağır bir söz.
konumuz kendimiziz yine.
Ve aslında ilgilendiğimiz birbirimiz değiliz.
Bizi tek ilgilendiren şey kendimizi diğerine anlatabilmek..."
Sayfa 58 - YKY yayınları 2017Kitabı okudu