Zamanın Selçuklu İmparatoru Melikşah ve Moğol İmparatoru Cengiz Han, Hasan Sabbah'ı Yok Etmek İçin Fazlasıyla Uğraşmışlarsa da Başaramamışlardır

Alamut'un Efendisi Hasan Sabbah

Pol Amir

Alamut'un Efendisi Hasan Sabbah Gönderileri

Alamut'un Efendisi Hasan Sabbah kitaplarını, Alamut'un Efendisi Hasan Sabbah sözleri ve alıntılarını, Alamut'un Efendisi Hasan Sabbah yazarlarını, Alamut'un Efendisi Hasan Sabbah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hasan Sabbah toprağa verildikten üç gün sonra Bozorg Ümit "Hasan Sabbah öldü!" diye ilan etti. Aslında konakta bulunan o ceset sahipsiz bir ölüye aitti. Bu cesedi de Hasan Sabbah diye idmane-vinin yanına gömdüler. Hulagu Han, Alamut'u eline geçirip, her tarafı viraneye çevirirken bu mezarı Hasan Sabbah'ın mezarı sandığı için tahrip etti. Mezardan çıkardığı kemikleri de nehre attılar. Fakat bu mezar bilindiği gibi Hasan Sabbah'ın mezarı olmadığı gibi kemikleri de Hasan Sabbah'ın kemikleri değildi. Hasan Sabbah Hicri 589 (Miladi 1193) yılında ölmüştür. Alamut'un en parlak dönemi Hasan Sabbah'ın "Kıyametin Kıyameti"ni ilan ettiği tarihte başlayıp, Hülagu Han'ın Alamut'a saldırdığı tarihe kadar 95 yıl sürmüştür. Hasan Sabbah'ın mezarının yerini hiç kimse bilmemektedir.
Sayfa 506 - TRUVAKitabı okudu
İnsanların gelecekte sağlam yürümeleri için geçmişlerini çok iyi bilmeleri gerekmektedir.
Sayfa 504 - TRUVAKitabı okudu
Reklam
Bilgisizlik ölümden daha kötüdür.
Sayfa 502 - TRUVAKitabı okudu
Hasan Sabah onlara hitaben: (...) Mezarımın nerede olduğunu hiç kimsenin bilmesini istemiyorum. Beni toprağa verdikten sonra halka, cenazemi Mısır'a gönderdiğinizi söyleyin. Eğer mezarımın yerini bilirlerse beni oradan çıkarır, yakarlar. Hatta kemiklerimi bile yakarlar. Beni gizlice gömdükten sonra mezarımın belli olmaması için toprağı düzleyin ve sizden başka da kimseye söz etmeyin. Siz dört seçkin insansınız. Kabrimi saklayabilirsiniz. Bunu şu anda bana bile söylemeyin. Ben bile mezarımın nerede olacağını bilmeyim. Eğer öğrenirlerse dediğim gibi kemiklerimi bile çıkarırlar. Ben öldükten birkaç saat sonra mezarımı kazarsınız. Mezarımı kazarken etrafa gözlemciler koyun. Sizi, gerek mezarım kazılırken gerekse ben mezara konurken kimse fark etmesin. Mezarıma işaret de koymayın. O işaretten mezarımı bilabilirler ölü için en güzel işaret ilimdir.
Sayfa 439 - TRUVAKitabı okudu
Alamut ilaç yapım merkezi ve hastanesi ile ünlü bir yer. Yüzlerce insan tedavi olmak ve ilaç almak için Alamut'a gelir. Ayrıca hastanelerimizde cerrahlar da vardır. Doĝu insanları, bu hususta çok ilerlemişlerdir. Bu anlattıklarım bir efsane gibi geliyor ama siz "Gendi Şapur" diye birisini duydunuz mu? İslamiyet'ten önce İran'da tıbbın temelini atan bu adamdır. Bu bilim adamı o dönemlerde Huzistan'da bir tıp okulu ve bir hastane kurmuştur. Daha sonra Araplar ve diğer milletler onu örnek almış ve ondan öğrendiklerini kendi memleketlerinde uygulamışlardır.
Sayfa 433 - TRUVAKitabı okudu
Hasan Sabah ömrünü Alamut'ta kitap yazmakla geçirmişti. İlhanlı Devleti'nin kurucusu Hülagu Han İsmailiyelileri yendikten sonra onların çoğunu ortadan kaldırdı. Sonra da Alamut'a saldırdı. Alamut'u ele geçirdikten sonra buradaki Batinilerin çoğunu katletti. Ayrıca birçok kitabı da yaktı. Bu kitapların içerisinde Hasan Sabbah'ın kitapları da vardı. Bu konuda o kadar katı bir tutum sergiledi ki, Hasan Sabbah'ın kitapları hakkında bilgisi olanları bile öldürttü. Bundan dolayı Hasan Sabbah'ın "Ebvab-ı Erba" (dòrt kapı) dışında hiçbir kitabı kalmamıştır.
Sayfa 337 - TRUVAKitabı okudu
Reklam
74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.