En Yeni Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı sözleri ve alıntılarını, en yeni Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"değişmişsin," dedi. "iyi yönde değil ama. bu çocuk daha dün bir mutfak yakan çocuk değil mi? ne zamandan beri etrafındaki insanları düşünür oldun?"
bu sorunun gerçek cevabı 'yaklaşık beş dakika önce,' idi ama bunu bayan fletcher'la paylaşmaya niyetim yoktu.
insanlar büyük işler başarabilir. ama yapamayacakları şeyler de vardır. mesela ben, ne kadar uğraşırsam uğraşayım, yıllarımı versem de dondurmaya dönüşemem. gerçi delirseydim yapabilirdim. (delirmeyi becerebilseydim kendimi dondurma olduğuma da ikna edebilirdim...)
neyse, eğer alınacak bir ders varsa o da şudur: büyük başarılar sıklıkla imkansız ile çok düşük ihtimalli olasılıkları ayrıştırabilmeye bağlıdır. ya da daha basit bir ifadeyle dondurma ile akıl sağlığını ayrıştırabilmeye.
"çalışmanın her şeyi değiştiremeyeceğini öğrendim smedry. her zaman olmadığım bir şey olmak istedim; üstelik herkes de beni destekledi ve başarılı olmam için de ellerinden gelen desteği verdiler bana. 'eğer yeterince çalışırsan istediğin her şey olabilirsin!' dediler."
"biliyor musun smedry? yalan söylediler. değiştiremeyeceğin bazı seyler vardır."
örneğin, yukarıda kullandığım kelimeye bakın. ilhamiyet. böyle bir kelime yok; onu ben yarattım. neden mi? çünkü binlerce okuyucunun bu şahane kelimenin anlamını öğrenmek icin sözlük karıştırması fikri hoşuma gitti.
bazıları, bizlerin renkli hayal güçlerimiz olduğunu ve bunu paylaşmak istememizden ötürü yazdığımızı düşünüyor. bazıları ise içimizden hikaye fışkırdığı ve bu sebeple ilhamiyet anlarında bir şeyler karalamamız gerektiğini savunuyor.
iki grup da tamamen yanılıyor. yazarlar, tek ama tek bir sebepten ötürü kitap yazar: insanlara işkence etmeyi seviyoruz.
"öyle bir şey yapmayacağım," dedim. "endişelenme, her şey yolunda gidecek."
eğer bu söylediğime inandıysanız elimde sizin için harika bir satılık köprü var... ay'da.
büyükbaba smedry güldü. "kötü nişancılık! beni vurma şansı yoktu. bana nişan alıp her ateş ettiğinde hedeflediği noktaya geç kaldım. yeteneğin bazi harika şeyler yapmana olanak tanıyabilir evlat ama seninki dünyadaki tek büyük yetenek değil! doğduğun günden beri ölüm anıma geç kalıyorum. hatta bir keresinde ölümle randevuma daha yerimden hareket etmeden geç kalmıştım!"
bu fırsatı önemli bir konuyu açıklığa kavuşturmak için kullanmak isterim. eğer akli melekeleri şüpheli yaşlı bir adam bir anda kapınızda bitip -dedeniz olduğunu belirterek bir çeşit gizemli görev için onun peşine takılmanızı isterse- onu net bir şekilde reddetmelisiniz.
size şeker verirse onu da almayın.
Büyükbaba Smedry güldü."Kötü nişancılık! Beni vurma şansı yoktu. Bana nişan alıp her ateş ettiğinde hedeflediği noktaya geç kaldım. Yeteneğin bazı harika şeyler yapmana olanak tanıyabilir evlat ama seninki dünyadaki tek büyük Yetenek değil! Doğduğun günden beri ölüm anıma geç kalıyorum. Hatta bir keresinde ölümle randevuma daha yerimden hareket etmeden geç kalmıştım!"
Hayat benim için sıradan insanlara kıyasla birazcık daha farklı diye yaşamaktan mı vazgeçecektim? Hayır. Üzerimdeki garip lanetle baş etmeyi öğrenmiştim. Diğerlerinin de aynısını yapması gerektiğini anlamıştım.