Alevi - Bektaşilerde Mizah
Rıza ZelyutAlevi - Bektaşilerde Mizah Gönderileri
Alevi - Bektaşilerde Mizah kitaplarını, Alevi - Bektaşilerde Mizah sözleri ve alıntılarını, Alevi - Bektaşilerde Mizah yazarlarını, Alevi - Bektaşilerde Mizah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bilin bakalım neresi? =))
Bektaşi'yi, tanıdıkları rica minnet camiye götürmüşler. Hoca başlamış anlatmaya. Bir ara demiş ki:
- Bir yer vardır ki orada, zengin fakir ayrımı yoktur. Dertli giren neşeli olur. Giren herkesin gönlü ferahlar, rahatlar. Bilin bakalım, neresidir?
Arka sıralardaki Bektaşi hemen cevaplar:
- Neresi olacak, meyhane…
Sayfa 165 - Kaynak Yayınları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
Altı günde yaratırsan ancak bu kadar olur .. =))
Bektaşi'nin birisine sormuşlar. "Baba erenler, dünya neden böy-le inişli, çıkışlı, dağlık, derelik de dümdüz değil?"
Baba gülmüş:
- Be kardeşim, altı günde yaratılan dünya ancak bu kadar olur…
Sayfa 156 - Kaynak Yayınları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
Muhteşem! =))
Hocanın biri camide Allah hakkında vaaz veriyormuş:- Ne yerdedir, ne göktedir, ne sağdadır, ne soldadır, ne üst tedir, ne alttadır, bütün mekândan münezzehtir! (mekânın dışın dadır)Hoca konuşmasını tamamlamadan halk arasındaki bir Bek taşi halka dönüp bağırmış: - Ey cemaat! İnsaf edin. Geçen gün ben, "Allah burada yok!" de-dim de "kâfir oldun!" dediniz. Bakınız, hoca efendi açıktan "yok" diyor da biriniz ses çıkarmıyorsunuz!
Sayfa 124 - Kaynak Yayınları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
Kabahat kimde ? =))
Bir köyde, yağmur duasına çıkarlar. Bektaşi de kırk yılda bir kere bunlara uyar, cemaatin arkası sıra giderken, eline geçirdiği bir ağaç dalını kendi tarlasının bir köşesine saplayarak başını yukarı kaldı-rır: - Bizim tarla da işte burası, der.Tesadüf bu ya, yağmur duası başlar başlamaz, bulutlar ken dini gösterir. Kara bir bulutun kendi tarlası üzerine gittiğini gö ren Bekta-şi sevinçle koşar. Bir de ne görsün, ceviz büyüklü ğünde dolu, bütün ürünü berbat etmiş. O vakit başını yukarı kaldırır, şöyle söyler: - Kabahat sende değil, sana tarlayı gösteren pezevenkte!..
Sayfa 122 - Kaynak Yayınları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
"Helal ise içiyorum, haram ise yakıyorum!" =))
Bir toplantıda tütünün içilmesi helal mi, haram mı diye konuşuluyordu. Hazır bulunanlardan biri sessiz sessiz oturan Bektaşi'ye dönerek sordu:
- Buna sen ne dersin baba? Tütün helal mi, haram mı?
Bektaşi hemen cevabı yapıştırdı:
Helal ise içiyorum, haram ise yakıyorum!.
Sayfa 116 - Kaynak Yayınları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
II. Mahmut, Bektaşilerin düşmanıydı. Bir gün bir tekkeyi bastırır.
İçeridekilerin hepsi birer deliğe sinerler. Yalnız ihtiyar bir Bektaşi kaçamayarak ortada kalır.
II. Mahmut, babaya sorar:
- Erenler, canlar nerede?
Baba hemen cevap verir:
- Şevketli sultanın, seni görünce bizlerde can mı kalır?
Sayfa 114 - Kaynak Yayınları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
"Belki altı, üstünden iyi çıkar."
Ramazan gelmiş, camiler gibi kahvehanelerde de dinsel konuşmalar almış başını gidiyordu. Bir kahvehanede de bu dönemde ahlakın bozulduğundan bahsediliyordu. Bir softa şöyle dedi:
- Hal böyle giderse dünya yıkılarak altüst olacak!
Bunu duyan Bektaşi babası hemen atıldı:
- Bırak imanım altüst olsun. Belki altı, üstünden iyi çıkar.
Sayfa 109 - Kaynak Yayınlları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
Softanın biri, Bektaşi ile tartışıyordu. Sordu:
- İslamın şartı kaçtır?
- Birdir!
- Be herif! Daha İslamın şartını bilmiyorsun da bir de dervişlikten dem vuruyorsun!
- İnsaf et hocam! Hac ve zekâtı siz kaldırdınız, namazı ve orucu da biz kaldırdık, arada kelimeyi şahadetten başka ne kaldı!..
Sayfa 104 - Kaynak Yayınlları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
Muhteşem =))
Baba erenler, caminin önünden geçerken, müezzinin, nasılsa camiye girmiş olan bir domuzu döverek dışarı çıkarmakta olduğunu görünce kendi kendine demiş ki:
- Softanın domuzunu çok görmüştüm amma, domuzun softasını ilk kez görüyorum.
Sayfa 99 - Kaynak Yayınlları 3. Baskı 2016Kitabı okudu
Ahirette işimiz iş ! =))
Hocanın biri ramazanda vaaz verirken der ki:
- Ey ümmeti Muhammed! Şarap içmek, kesinlikle haramdır, sakın içmeyiniz! İçenlerin boyunlarına yarın ahrette, içtikleri şarap şişeleri asılarak mahşer halkına haftalarca teşhir edileceklerdir!
Dinleyenler arasında bulunan bir Bektaşi sorar:
- Hoca efendi! Şişeler dolu mu asılacak, boş mu?
Hoca, "boş" dese, şişelerin hafif olacağını düşünerek:
- Hayır! Dolu asılacak, der.
Bektaşi, bunu duyunca gülerek bağırır:
- Desene hocam! Cennete de ya hey!..
Sayfa 98 - Kaynak Yayınlları 3. Baskı 2016Kitabı okudu