Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alevi-Sünni Diyaloğu

Hüseyin Yılmaz

Alevi-Sünni Diyaloğu Sözleri ve Alıntıları

Alevi-Sünni Diyaloğu sözleri ve alıntılarını, Alevi-Sünni Diyaloğu kitap alıntılarını, Alevi-Sünni Diyaloğu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerek Alevilik gerekse Bektaşilik, İslam mezhepleri tarihinin, mezhep olma kriterlerini taşımamaktadır. Dini bir örgütlenmenin mezhep kabul edilebilmesi için sistematik bir teolojiye ve fıkha veya bir nazariyyeye sahip olması ve bunun yanı sıra, onu ele alan temel eserlerin yazılmış olması gerekir. Ayrıca, İslam geleneğinde babadan oğula geçen bir yetki devri söz konusu değildir.Alevi Bektaşilikte ise dede böyle bir yetkiye sahiptir ve icazetle tayin edilir. Oysa mezhep liderleri, bir başkası tarafından icazetle tayin edilmez... Diğer taraftan İslam mezhepleri arasında soya bağlı bir mezhep yoktur ;isteyen istediği mezhebe girebilir ve istediği zaman o mezhepten çıkabilir. Halbuki Alevilik soyda devam eder. Anne ve babası Alevi olmayan Aleviliğe giremez. Bektaşilikte de ancak uzun törenlerden geçtikten sonra tarikata girmek mümkündür. Alevilik ve Bektaşiliğin bu gibi özellikleri, onların mezhep olmadığını açıkça göstermektedir. *Sönmez KUTLU
Hacı Bektaş Veli ve Bektaşilik
Her Alevi Bektaşi'dir, ancak her Bektaşi Alevi değildir. Sonradan Bektaşi olmak isteyen ve buna layık görülen herkesin Bektaşi olabilmesi mümkün iken, Alevi olabilmek için Alevi anne ve babadan olma şartı aranmaktadır. Yani isteyen herkes Bektaşi olabilir, ancak Alevi olamaz. Bir diğer ifadeyle her Alevi Bektaşi'dir, ancak her Bektaşi Alevi değildir.
Reklam
"Din, Allah tarafından peygamberler aracılığıyla gönderilen; insanların akıl, irade ve isteklerini kullanarak kendilerini her konuda hayır olan şeylere sevk eden ve böylece dünya ve ahiret saadetini elde etmeyi sağlayan ilahi esaslar bütünüdür."
"Hoşgörünün bulunmadığı yerde taassup; taassubun olduğu yerde de insan hakkı ihlali kaçınılmazdır."
Sayfa 209Kitabı okudu
İnanç Taassubu
"kendi din anlayışını diğerlerine dayatma isteği ve bu isteğe uymayanlara karşı hoşgörüsüzlükte bulunma eğilimi"
Sayfa 137Kitabı okudu
"Müslüman, elinden ve dilinden başkalarının selamette olduğu kimsedir." Buhari, İman 8.
Reklam
İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Hacı Bektaşi Veli
Sayfa 213Kitabı okudu
Karaca Ahmet Sultan Derneği Anadolu Aleviliğinin oluşum süreci ile ilgili ... "Türkler İslamiyet'i 9.ve 10. yüzyıllarda tanımaya başladılar... Tanıdıkları İslam'ı gözden geçirip kendi kültürleri ile uyumlu hale getirmeye çalıştılar. İslam'ın bazı özelliklerini kabul edip bazılarını da kabul etmediler. Bedevi Arap toplumu için konan kurallar, kendileri için yabancıydı. Türkler ve o coğrafyadaki diğer milliyet mensubu halk İslamiyet'i kabul ederken, kendi geçmiş kültürleri ile yeni bir sentez oluşturma yoluna gittiler. İşte Anadolu Aleviliğinin orijinalliği, yani başka bir İslam ülkesinde aynısının olmaması, bu oluşumun, tarihi yolculuğu farklı bir kulvarda yapmış olmasından ileri gelmektedir. Anadolu halkı, geçmiş uygarlıklarıyla Horasan üzerinden gelen İslam'ı yeni bir yapılanmaya tabi tuttu ve böylece farklı bir sentez oluştu."
Hoşgörü
Kişinin kendi değerlerinden ve öz benliğinden taviz vermesi değil; farklılıklarla birlikte yaşamayı öğrenmesi ve bir hak çiğnenmediği sürece insani ilişkilerde anlayış göstermesidir.
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.