Eylül - Ekim 2022

All About History Türkiye - Sayı 12 (Eylül-Ekim 2022)

All About History Türkiye

All About History Türkiye - Sayı 12 (Eylül-Ekim 2022) Quotes

You can find All About History Türkiye - Sayı 12 (Eylül-Ekim 2022) quotes, All About History Türkiye - Sayı 12 (Eylül-Ekim 2022) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Antik Çinli filozof ve şair Konfüçyüs'ün en ünlü öğüdü muhtemelen şuydu: "Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma."
16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar sayısız kadın "cadılık" suçlamasıyla yargılanmış, işkence görmüş ve katledilmişti.
Reklam
Malleus Maleficarum
Dominikan tarikatına mensup Alman din adamları Heinrich Kramer ve Jacob Sprenger tarafından 1486 yılında kaleme alınmış Malleus Maleficarum adlı çalışma, cadılık kavramının şekillenmesinde önemli rol oynayan kitaplardan biriydi. Cadıların Çekici şeklinde adlandırılabileceğimiz kitap, özünde cadıları yakalamak ve onlara işkence etmek üzere yazılmış
Antik Çinli filozof ve şair Konfüçyüs'ün en ünlü öğüdü muhtemelen şuydu: "Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma"
Piramidi inşa edenler zannedildiği gibi köleler değildi
İnsanlar yıllar boyunca piramitleri kölelerin inşa ettiğini düşündü. Özellikle Hollywood filmlerinde, efendileri tarafından devasa taşları kaldırmaya zorlanan, kırbaçlanan, bir deri bir kemik kalmış köleleri izledik. Köle işçiler, ilk kez Antik Yunan tarihçi Herodot tarafından, MÖ 450'deki Mısır ziyareti sırasında dile getirmişti. Ona göre, böyle bir anıtı inşa etmek için gerekli olan binlerce işçi hür iradesiyle buraya gelmiş ve çalışmış olamazdı. Hikâyenin aslına dair hiçbir kaynak olmadığından, bu fikir günümüze kadar geçerliliğini korudu. Tevrat'ın ikinci kitabı olan Mısır'dan Çıkış'da İbrani kölelerden bahsedilmesi de bu teoriyi beslemişti. Fakat işin aslı, piramitlerin köleler tarafından inşa edildiğini doğrulayan elle tutulur hiçbir tarihsel kanıt bulunmuyor.
Orta Çağ'da büyücülük
Orta Çağ'da büyücülük, özü itibariyle hem Şeytan'la hem de sapkınlıkla ilişkilendirilmeye başlandı. 1374 yılında Papa XI. Gregorius, tüm büyülerin şeytani varlıkların yardımıyla yapıldığını ifade etmişti. Kısa bir süre sonra cadılar, Şeytan'la doğrudan iletişim kuran ve onunla lanetli bir anlaşma yapan kişiler olarak görülmeye başlandı. Cadılık mitolojisinde bu dönemde ortaya çıkan bir diğer inanış ise cadıların ayinler, yani bir araya gelerek şeytani faaliyetlerini gerçekleştirdikleri gizli toplantılar düzenlediğiydi. 15. yüzyılda, hatta belki biraz daha öncesinde, cadılık artık yalnızca dini bir mesele olmaktan çıkmış, aynı zamanda dünyadaki sıkıntıların nedenlerinden biri olarak görülmeye başlanmıştı. Gaskill bu konuda şöyle diyor: "Bu durum bilhassa, Orta Çağ'ın sonuyla erken modern dönem arasında yaşanan ve Küçük Buzul Çağı olarak adlandırılan zaman zarfında söz konusu oldu. Aşırı soğuklar, tarımla geçinen insanlar için tam bir felakete yol açmıştı. 1420'lerle 1430'lar arasında, İtalyan Alpleri ve İsviçre gibi yerlerde hasat alınamaması yüzünden kıtlık yaşanması sonucunda, buradaki insanların belki de şeytani güçlerin saldırısına uğradığı düşüncesi doğmuştu."
Reklam