All About Space - Sayı 8 - 2020/08
All About SpaceAll About Space - Sayı 8 - 2020/08 Gönderileri
All About Space - Sayı 8 - 2020/08 kitaplarını, All About Space - Sayı 8 - 2020/08 sözleri ve alıntılarını, All About Space - Sayı 8 - 2020/08 yazarlarını, All About Space - Sayı 8 - 2020/08 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Venüs ile ilgili önceki bulguların önerdiğinin aksine araştırmacılar Venüs’te yaşam bulunabileceği önerisinde bulundular fakat yüzeyde değil. Wisconsin-Madison Üniversitesi Uzay Bilimleri ve Mühendislik Merkezi’nde çalışan Sanjay Limaye çalışmasında bulutların tepesinde mikrobiyal hayatın olabileceği önerisinde bulundu. Dünya’da mikrobiyal yaşam 41 kilometre yükseliğinde bulundu.
Araştırmacılar Venüs’de bu yaşam şartlarının sağlanması için gereken yüksekliğin 48 ile 51 kilometre arasında olması gerektiğini söylediler. Buradaki sıcaklık ise 60 derece civarında
Sayfa 85
Sıcaklığının yanı sıra Venüsün bu cehennemsi görüntüsüne bir de volkanları ekleyelim. Venüs Güneş Sistemi’nde yüzeyinde en çok volkan barındıran gezegen. Dünya’da 1500 tane bilenen aktif volkan varken Mars’ta ise Güneş Sistemi’nin en büyük volkanı olan Olympus Mons var. Fakat henüz bilinmeyenleri ve küçükleri saymazsak Venüs 1600 tane bilenen volkan barındırıyor.
Sayfa 84
Güneş’in parlaklığı arttıkça yaşamı destekleyen bölge de dışarı doğru kayacak ve yaklaşık 1 milyar yıl içinde Dünya bu bölgenin dışında kalacak.
Sayfa 17
Hubble ve James Webb Uzay Teleskobunun arasındaki farklar nedir?
Webb, Hubble'dan birkaç anahtar noktada ayrılıyor, bunlardan bir tanesi, boyutu. Webb büyük, hem de çok büyük. Webb, şimdiye kadar uzaya gönderdiğimiz açık ara en büyük teleskop olacak. Hubble Uzay Teleskobu, bir otobüs büyüklüğünde. Webb ise üç katlı bir bina yüksekliğinde ve bir tenis kortu genişliğinde!
Webb ile Hubble arasındaki ikinci büyük fark, uzaydaki konumları. Hubble Uzay Teleskobu Dünya'nın yaklaşık 560 kilometre üstünde bulunuyor. Bu, görece yakın bir mesafe. Webb ise Dünya'dan 1,6 milyon kilometre uzağa, yani neredeyse Ay'dan dört kat daha uzağa konumlandırılacak. Webb'i uzayda bu noktaya koymamızın nedeni, buranın gerçekten çok soğuk olması.
Bu da bizi Hubble Uzay Teleskobu ile Webb arasındaki üçüncü ana farka getiriyor: Gördükleri ışığın türü. Hubble temelde bir görünür ışık teleskobu. Yani uzayı bizim gözlerimizin baktığı gibi, optik ışık toplayarak bakıyor. Webb evreni kızılötesi ışıkla görecek. Kızılötesi ışık, gözlerimizin görebileceği ışıktan biraz daha fazla kırmızı. Hubble Uzay Teleskobu sadece kızılötesine yakın ışığı görme yeteneğine sahip.
Geleceğin Teknolojileri Uydu Tamir Robotları
Yakında Dünya'nın çevresindeki yer-saibit yörüngeye (geostationary orbit - GEO) uyduların bakımını ve tamiratını çok daha kolay ve ucuz bir şekilde gerçekleştiren robotlar gönderebiliriz.
Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) uyduların üzerine fırlatmadan önce robotlar eklemeyi planlıyor. Bu robotların uzayda gerçekleştireceği görevlerin arasında uyduları incelemek, problemleri düzeltmek ve yörünge ayarlarını yapmak bulunuyor.
Phoenix adı verilen bu proje, Dünya'nın 35.400 kilometre üstündeki uydularda çıkan problemleri çözmenin maliyetini büyük çapta düşürecek. Alçak Dünya yörüngesinde (LowEarth Orbit - LEO) bulunan uyduları geleneksel yöntemlerle onarmak mümkün çünkü onlara Dünya'dan ulaşmak kolay. Fakat yer-sabit yörüngenin yüksekliği, günümüz teknolojisiyle buraya tamir görevleri gerçekleştirmeyi imkânsız hale getiriyor. Robotu fırlatmadan önce uyduya yüklemek, Dünya'daki bilim insanlarına uzayda uzaktan kumanda ile tamir görevlerini gerçekleştirme olanağı tanıyacak. Bu sayede hem uyduların kullanılabilir ömrü artacak, hem de hasar gören uydular çöpe atılmak yerine tamir edilip kullanılmaya devam edilebilecek.
Samanyolu'nda uzaylı zeki yaşam formları olabilir
Yeni bir çalışmaya göre, Samanyolu'nda uzun mesafe iletişim yeteneğine sahip 30'dan fazla medeniyet olabilir. Nottingham Üniversitesi'nden bir grup araştırmacı, zeki yaşam formlarının sadece Dünya'ya özgü olmadığını, başka gezegenlerde de Dünya'ya benzer süreçler dahilinde ortaya çıkabileceğini
Merak ettiğimiz sürece varız ve var olduğumuz sürece merak ediyoruz ...
All About Space - Sayı 8 - 2020/08
Aslında, bedenlerimiz, ölmekte olan bir yıldızın için yaratıldı diyebiliriz.
Merkür, kırılmayı bekleyen bir kod gibi, yaptığımız keşifler bizi gezegenin oluşum teorisini tekrardan ele almaya itiyor.