Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dr. Münir Derman

Allah Dostu

İbrahim Sarı

Allah Dostu Hakkında

Allah Dostu konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
4
Okunma
Beğeni
278
Görüntülenme

Hakkında

TIBB ve TASAVVUF DOKTORUMÜNİR DERMAN (k.s.)Bazı kimseler vardır, onlarla tanışmak, görüşmek bir insanın bütün hayatını değiştirebilir. Dünya görüşüne yeni bir ışık, yeni bir renk getirebilir. O şahsı tanıdıktan sonra, hayat bambaşka bir hüviyet kazanır. İşte Doktor Münir Derman böyle bir insandı. Bir gönül sultanı, bir Allah dostu idi. Yıllarını tasavvufa ve insanlığın hakiki saadetini fark etmeye, fark ettirmeye adamış, bir maneviyat ehlinin tecrübelerini dinlemek, bakış açısından yararlanmak benim için olduğu kadar siz değerli okur kardeşlerimin de ilgisini çeker düşüncesi bu kitabı hazırladım.Altmışlı yılların başı, Ankara’da bir dergi çıkıyor: Her sayısı birbirinden dolgun, birbirinden zengin. Hem bilim adamlarının, hem gönül insanlarının birbirinden güzel yazıları... O yazıları okumak bana 1980’lı yıllarda nasip oldu. Dergide yayınlanan yazıları tekrar tekrar okuyor, doyamıyordum. Yalnız bir imza vardı ki, hayranlığımın da ötesinde beni büyülemişti. Doktor Münir Derman’ın yazıları “Allah Dostu der ki...” başlığı al¬tında çıkıyor, okuya okuya ezberliyordum. Gün geldi, kendisiyle tanışmak, elini öpmek, içimde biriken soruları sormak istedim. Sordum, soruşturdum, Operatör Dr. olduğunu öğrendim, telefon ettim, görüşme isteğimi bildirdim. “Hayhay evlâdım” dedi, “Ankara’ya buyurun, sizi bekliyorum”. Ve şükürler olsun beklenen gün geldi, Ankara’ya Münir Bey’in yanına gittim. Hürmetle ellerinden öpüyorum, sohbet başlıyor. O gün ne kadar mutlu olduğumu, ne kadar huzurla dolduğumu anlatamam. Karşımda olağanüstü bir insan vardı, sorularıma verilen cevaplar beni çok kısa bir zamanda içten fethetti ve o günden itibaren Münir Bey’i kelimelerle ifadesi mümkün olmayan büyük bir aşkla, heyecanla sevdim. Bütün varlığımla ona bağlandım. Artık her gün olmasa bile fırsat buldukça Ankara’ya gidiyor, birbirinden güzel “inci dakikaları” yaşıyordum.Münir Bey çok yönlü bir insandı; bir yönüyle değerli bir bilim adamıydı. Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayan, kılı kırk yaran titizliğiyle her ameliyattan evvel tıp atlasını açar, ameliyat edeceği organı en ince ayrıntılarıyla incelerdi. Yüzlerce defa aynı ameliyatı yapmış olsa bile, yeni de incelemesini sürdürürdü. “Hayatta” derdi, “Tesadüf diye bir şey yoktur, o sadece lügatlarda olan bir kelime. Belli sebeplerden, belli sonuçlar doğar.” Altı dil biliyordu, Eskişehir’de hizmet süresi bitip emekli olduktan sonra Almanya’ya gitmişti, oradaki profesörler Münir Bey’in Almanca’sına hayran olmuşlardı. Lise tahsilini yaptığı Trabzon’da okulunu birincilikle bitirmiş, mükafat olarak Fransa’ya gönderilmişti. Sorbon’da psikoloji tahsili yaptı, orada da çevresindeki insanlar Münir Bey’in Fransızca’sının mükemmelliğine hayran olmuşlardı.Sorbon’u başarı ile bitirdikten sonra Ezher Üniversitesine gitti, orada İslâmî ilimler tahsil etti. Sonra Ankara’ya geldi, Dil Tarih Fakültesinde tarih ve felsefe okudu. İstanbul Tıp Fakültesinde tıp tahsili yaptı. Münir Bey’in insan aklının ve havsalasının alamayacağı kadar muhteşem bir kültürü vardı. Edebiyata çok meraklı bir insanım ama ömür boyu Münir Bey kadar Türk diline hâkim bir kimse görmedim. Gerek konuşma üslûbu, gerek yazı tarzı beni her zaman büyüledi. Münir Bey’in sohbetinde bulunmak başlı başına bir güzellikti, bir ilim ve sanat olayıydı. Bazen sabahlardınız ama yine de doyamazdınız. Münir Bey hayatta gördüğüm en büyük Allah ve Peygamber âşığı idi. Kırk velî zattan ilim tahsil etmeye çalıştım, her birinde ayrı ayrı güzellikler, meziyetler gördüm. Ama Münir Bey’deki Allah ve Peygamber aşkını kimsede görmedim. Çok küçük yaştan itibaren, hocası Ömer İnan Efendi Hazretleri tarafından özel olarak yetiştirilmişti. Münir Bey’i bir kere de olsa gören ve dinleyen insanın bütün dünyası değişirdi, artık o günden itibaren hayata ve insanlara farklı bakar, eşyadan olaylara kadar her şeyi farklı algılardı. Allah kelâmı yazacağım diye kaleminin yongalarını çöpe atmaz, bir torbada saklardı.
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 11 dk.Sayfa Sayısı: 289Basım Tarihi: 2013İlk Yayın Tarihi: 2012Yayınevi: Hilal Yayıncılık
ISBN: 9786056335136Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

İbrahim Sarı
İbrahim SarıYazar · 8 kitap
Trabzon’da doğdu. GÜM, Gırgır, Fırt, Avni, Dıgıl ve çeşitli mizah dergilerinde çalıştı. Sabah gazetesinin çıkardığı çocuk dergilerinde yönetmenlik yaptı. Yine Sabah gazetesinde günlük siyasi ve komik karikatürler çizdi. “Pijama Ailesi” ile 2006 yılında Milli Olimpiyat Komitesi tarafından verilen “Fair Play” ödülünü aldı. Yurtdışında çocuk kitapları resimledi. Halen Sabah’ın pazar ekinde ve Sabah Avrupa’da “Pijama Ailesi”ni çiziyor. Pijama Ailesi çizgilerinden derlediği Yaşasın Tatil, Yollarda, Kim Tutar Bizi, İçim Kıpır Kıpır adlı kitaplarının yanında yazısız karikatürlerden oluşturduğu İşte İnsan, karikatür çizimine yönelik Nasıl çiziyorum? ve illüstrasyonlarını çizip derlediği Ünlülerle 365 Gün kitapları yayımlandı. Sabah gazetesi grafik servisi yönetmeni de olan Sarı, evli ve iki çocuk babası.