Elinizdeki bu kitap, Allah’ı akıl, vahiy ve gönül yoluyla bilmek ve sevmek üzere hazırlanmış çok önemli bir eserdir. İman etmek veya imana iman katmak üzere kuruyan toprağa bol yağan yağmur gibi faydalı olmasını dileriz! Kitabın içeriğinden kısa bölümler:
İnsan, çam ağacı gibi çatlamış ruhunun ilaç reçetesini yine kendi fıtratındaki iman reçinesinden Kur’an-Sünnet reçetesine göre elde ederek iman huzuruna erer. İnkar, Allah’ı layık olduğu şekilde bilmek ve sevmek cesareti gösteremeyenlerin zihinsel tembelliği, nefsanî şımarıklılığı, vicdanî kaçamaklığı ve yarı buz tutmuş vicdan gölünde zihinsel kayışı ve batışı demektir.
Tefekkür, insanın gözünü aklına, aklını gönlüne, gönlünü de Yaratan’ına bağlar.
Yaratılan yaratamaz. Yaratan, yaratılmaz. Yaratansız hiçbir şey olmaz. Her şeyin varlığı O’ndan,
O’nun varlığı kendindendir. Kendi kendine var olma, imkânsız bir şeydir. Çünkü var olmak, ilim ve kudret gerektirir. Yok olan bir şey, yok iken ilim ve kudret olmadan nasıl meydana gelir?
Öyleyse bütün deliller gösteriyor ki, kâinatı yoktan yaratan ve idare eden Allah Teâlâ’dır.
Güneşler gölge kalır O’nun nuru yanında
Gölge ise güneş olur bir ayet makamında
“O hem Zâhir, hem Bâtın”, O’nun yolu izlidir
Sıfatıyla görünür; Zatı ile gizlidir.
Herşeyde O, O herşeyde
Hem göklerde, hem de yerde
Sözde, gözde, gönüllerde
Gir manaya bil dediler.Düş aşkına bul dediler.
