Aydınlanma Çağı’nın entelektüel birikimi, mistik ve kutsalı kurumsal Hristiyanlık’tan söküp atmış ve adeta Kiliseyi işlevsiz bir hale getirmiştir. Bu kez meydana gelen spiritüel boşluk, farklı dinî geleneklere dayalı yeni akım ve mistik oluşumlar tarafından doldurulmuştur. Bu nedenle, kütüphane ve kitabevleri raflarında çok sayıda ezoterik yayınlar yerini almakta, toplum bunlara karşı büyük bir ilgi göstermektedir.
Alman Mistik Düşüncesinin ele alındığı bu kitapta, Batı Hristiyan mistik geleneğinin yaklaşık bin yıllık serüveni konu edilmektedir. Genelde Batı, özelde Almanya’da yaşayan çok sayıda Müslümana, keza ülkemizde mistik disiplinlere ilgi duyan akademik çevrelere ve okuyuculara genel bir fikir verebilecek bu çalışmada, Alman Katolik ve Protestan mistiklerin düşünceleri incelenmiştir. Kant, Hegel, Nietzsche, Schiller ve Goethe gibi pek çok etkin filozof ve edebiyatçısıyla; Meister Eckhart, Seuse ve Tauler gibi yaşadığı Orta Çağ’daki müessir mistikleriyle; Martin Luther gibi reformist teologlarıyla tanınan Almanya’nın merkeze alındığı bu çalışma, bir boşluğu doldurabilecek özelliktedir.
Büyük emek mahsulü bu eserin, bundan sonra yapılacak diğer çalışmalara bir altyapı oluşturabilecek nitelikte olduğuna inanıyoruz. Kapsamlı bir kaynakça eşliğinde meydana getirilmiş bu çalışma, Hristiyan mistisizmini pek çok açıdan sorgulama çabasını yansıtmaktadır. Kitabında okuyucuya yeri geldikçe karşılaştırma olanağı tanıyan yazar, konuları İslâm tasavvufu açısından da irdelemiş ve her iki disiplinde ayrışan ve örtüşen noktalara değinmiştir.
