"Peki, insanı tanımak dedikleri nedir?” diye sorulsaydı, hepsi de, alçak gönüllülükle: aynı yanıtı verirdi : yaptıkları karşısında şaşırmayacak duruma gelmek..
Sanki insanlığın ıssız adaları yokmuş gibi, sanki her köşede bir ıssız ada yokmuş gibi! Sokaklar ıssız adalarla döşelidir! Ve her yerde insanlar topluluğundan kopmanın kesin bir yolu vardır: alçalış, utanç. Dikkat ederseniz, dünyanın yeniden fethinin üç romanının birini bir eski tutsak, yani Cervantes, (Don Kişot) İkincisini bir eski kürek mahkûmu, yani Dostoyevski, (Budala) üçüncüsünü de direğe bağlanıp ibret diye gösterilmiş bir mahkûm, yani Daniel de Foe (Robinson Crusoe) yazmıştır.