Altıncı Parmak
Muhittin ŞimşekAltıncı Parmak Gönderileri
Altıncı Parmak kitaplarını, Altıncı Parmak sözleri ve alıntılarını, Altıncı Parmak yazarlarını, Altıncı Parmak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Napolyon, "Dünyada iki büyük kuvvet vardır, birisi kılıç, diğeri kalemdir. Fakat kılıç kuvveti er geç kalem kuvvetine mağlup olur."
Sayfa 230
Malcolm S. Forbes, "Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır," demiştir.
Sayfa 230
John Adams, "Bir kalem, bir insanın dikkatini toplamak ve ihtiraslarını ateşlemek için en mükemmel alettir," diyerek kalemi kuvvetli olanların neler yapmaya muktedir olabileceğini vurgulamıştır.
Sayfa 230
James Howell, "Dünyayı yönetenler kalem, kâğıt ve mürekkeptir," diyerek fikrin tezahür araçlarının önemini vurgulamıştır.
Sayfa 230
Cervantes, "Kalem aklın dilidir" demiştir.
Sayfa 230
Tarihte birçok yönetici dolma kalem tutkunudur. Dikkat ediniz, devlet başkanları, cumhurbaşkanları, başkanlar, CEO'lar hep dolma kalem kullanırlar.
Sayfa 197
Kurşun kalem sevenler, okudukları kitapların satırlarını siyah, kırmızı, yeşil (fark etmez) ama illa da tahta kalemle çizerler. Birçok yazar, şiirlerini, romanlarını, denemelerini, hikâyelerini, makalelerini kurşun kalemle yazarlar. Doğan Hızlan'ın Hürriyet gazetesi 22.09.2000 tarihli köşesinden öğreniyoruz ki Yaşar Kemal bütün kitaplarını kurşun kalemle yazmış.
Düşündüm de İnce Memed için kaç kalem eridi.
Sayfa 193
Yazı, hafızanın yükünü azaltır, güzel yazı, bunu daha da hafifletir. Gzü ve zihni erken yorulmaktan korur, fikrin işlemesine, olgunlaşmasına yarar, sözü düzenler, ifadeyi kuvvetlendirir, dili dizginler, düşünmeye zaman, düzeltmeye imkân verir. Katibini edîb, hattatını zarif yapar, çeşitli ihtiyaçlara, bunlara uygun yeni yeni keşiflere yol açar. Kişiye nimet, fakire devlet, zengine şeref, âleme ziynet, yoklukta celîs, gurbette enîs olur, yazana nâm verir, okuyana şan.
Sayfa 148
Rahmetli Hattat Hamid'den dinlemiştim. Demişti ki, "Yazı yazdığım elimle iki kiloluk eşya kaldırdığımı hatırlamıyorum." Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yatarken son günlerinde ziyaret etmiştim. Gücü kalmamıştı. "Kaleme ne kadar hakimsen, elin ve parmakların ne kadar stabilse, o kadar güzel yazarsın," demişti.
Sayfa 121
Lâklama esnasında kalemdanın üzerine bir tane toz konsa derhal kendini belli eder. Bu takdirde lâkın kazınması ve yeniden işe başlanması gerekir. Bazı ustalar kalemdanlarını deniz veya gölde bir sandal içinde yapar ve bu suretle tozdan korurlarmış.
Sayfa 97
Kalemdan - Kalem kutusu
Şark memleketlerinin hiçbirinde kalemdan, üzerindeki nakışlar, İran'daki kadar zarafetin son haddine varamamıştır. Fakat İran kalemdanlarının önemi, yalnız güzelliklerinde değildir. Bu kalemdanların üstündeki, büyük kalemdan ustalarının imzasını taşıyan resimlerle, bugün, yüzyıllar boyunca İran'ın tarihini, efsanelerini, kıyafetlerini, tasavvuf hayatını, büyük şair ve filozoflarını, şehirlerin eski vaziyetlerini velhasıl saraydan aşirete kadar yaşayış tarzını etüt etmek ve onlarda İran tezyinî sanat anlayışının en nadide motiflerini görmek mümkündür.
Sayfa 95
Yazıya hürmet Osmanlı'da had safhadadır. O kadar ki yazı öğrenen talebenin bir saygı nişanesi olarak yazı meşki sırasında hokkayı elinde tutması ve hocasının kalemini mürekkebe rahatça batırabilmesini sağlaması gelenek olmuştur. Hatta zamanın padişahlarından Sultan İkinci Mustafa Han, hocası Hafız Osman'ın hat dersinde hokkayı elinde tutmuş, hayranlıkla ona, "Artık bir Hafız Osman Efendi yetişmez," demesiyle üstadının, "Hocasının hokkasını tutan böyle padişahlar oldukça, daha çok Hafız Osmanlar yetişir, hünkârım," cevabını verdiği nakledilir.
Sayfa 75
Açıkçası şimdilerde ne kadar dolma kalem markası varsa, neredeyse o kadar mürekkep markası da var. En ideal sonucun dolma kalemle aynı markaya sahip mürekkeplerden alınacağı vurgulanır hep... Bu bir pazarlama politikası olarak da algılanabilir, ama tecrübelerim bunun doğru olduğu yönündedir.
Sayfa 69
Mürekkep, tıpkı kalem gibi kutsaldı dinimizde. Malumunuz "kalem suresi"nde Cenab-ı Allah, "kaleme ve yazıya and olsun ki" buyurur. Peygamber Efendimiz de bir hadisi şeriflerinde "Alimlerin mürekkebi, şehitlerin kanından ağır gelir," buyurmaktadır.
Sayfa 62
Kalem, içindeki mürekkebe yükler her şeyi, akıtır şunun şurasında. Hafifler yazının sonunda. Tükenebilir hatta. Ama kâğıt öyle mi? O, üzerine yükleneni taşır. Ağır gelmez mi? Gelir. Ama kâğıt işte. Her şeye katlanır.
Sayfa 60