En Eski Amerika' nın Soykırım Tarihi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Amerika' nın Soykırım Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Amerika' nın Soykırım Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yerli halklar birçok genel tarihte bölgenin hayvanları ve bitki örtüsü ile aynı muameleyi görür.
Sayfa 46
Adaların yabanıl ekolojisinin ciddi tehlikeye düşmesi,ancak İspanyolların gelişinden , özellikle de bunların başıboş kalıp vahşileşen köpek ve donuzlarını ortalığa salmalarından sonra olmuştur.
Sayfa 110
On beşinci yüz yılda ve on altıncı yüzyıl başlarında Orta Amerika'daki bazı yüksek şehir kültürlerinde yapıldığı gibi, öfkeli bir Tanrı'yı yatıştırmak için insan kurban edilmesi âdetini çok azımız tasvip ederiz. Ancak Azteklerin düşman savaşçılarını kurban ettiği dönemlerde Avrupada teokrasinin onayıyla yapıldığı gibi, benzer bir amaçla, binlerce kâfirin tüyler ürpertici bir şekilde işkence görerek öldürülmesini veya binlerce erkek ve kadının cadı diye yakılmasını da çoğumuz desteklemeyiz.
Sayfa 111
Bunlar tehlikeli silahlardan öylesine habersizdiler ki Columbus "onlara kılıçları gösterdim,keskin tarafından tutarak bilmeden kendilerini kestiler" diyordu.
Sayfa 157
Ağır silahlarla donanmış öldürmek ve karın deşmek için eğitilmiş olan, yırtıcı, zırhlı köpeklerin eşlik ettiği yağmacı ve hastalıklı İspanyol kuvvetleri, keşif harekâtı için gittikleri her yerde zaten hastalıktan zayıf düşmüş olan mahalli topluluklardan zorla yiyecek, kadın, köle ve arzuladıkları başka şeyleri tedarik ederek bunları avladılar.
Sayfa 158
Kızılderililer ise başıboş dolaşan İspanyollara etkisiz tuzaklar kurarak öç almaya çalıştılar. Fakat İspanyol hastalıkları ve İspanyol askerî kudretinin yekvücut olan öldürücü gücü, yerlilerin tahayyül bile edemeyeceği kadar büyüktü. Sonunda yerliler, en iyi mukabelenin kaçmak olduğunda karar kıldılar. Kızılderililer, İspanyol fatihlerin saldırılarının azgın öfkesinden kaçarken mahsul tarlalarda çürümeye terk edildi. Böylece yerli halkın dertleri arasına, bulaşıcı hastalıklar ve kitle ölümlerinin yanı sıra bir de şiddetli açlık eklenmiş oldu.
Sayfa 158
İspanyol askerler kılıçlarını ve yiğitliklerini esir Kızılderililerin üzerinde denerler,bir vuruşta bedenin yarısının kesileceğine veya başların kopacağına dair iddiaya girerlerdi.
Sayfa 160
Rivayete göre, Hautey'i(bir Kızılderili kabile reisi) kazığa bağlarlarken bir Fransisken keşişi ondan İsa'ya iman etmesini istedi, aksi takdirde ruhu Cennete gidemeyecek, cehenneme atılacaktı. Hatuey bunu, eğer Cennet Hıristiyanların gittiği yerse kendisinin cehenneme gitmeyi yeğlediğini söyleyerek yanıtladı.
Sayfa 159
Daha önce, Kızılderililer İspanyol katillerden gizlenmeye çalışırken başlayan kıtlıklar artık pek fena bir hal almış; İspanyolların beraberlerinde getirdikleri yeni hastalıklarsa, zayıf düşen ve kötü beslenen yerlilerin bedenlerine iyice çullanmıştı. Askerler de, sırf eğlence olsun diye keyfi insan öldürmekten hiç vazgeçmiyordu.
Sayfa 161
Birkaç Hıristiyan, kucağında emzikteki bebeğiyle gelen bir Kızılderili kadına rastlar; yanlarındaki köpek aç olduğundan, bebeği kadının kollarından çekip alarak onu canlı canlı köpeğe atarlar, o da annesinin gözleri önünde bebeği mideye indirmek için ileri atılır.... Mahkumlar arasında yeni doğum yapmış kadınlar olduğu zaman, yeni doğmuş bebekler olur da ağlarsa, onları bacaklarından tutarak taşlara çarpıyorlar veya kesinlikle ölecekleri ormana atıyorlardı.
Sayfa 162