Terk edişe hoşnutsuzluk duymadan baktıysanız hiçbir şey bundan daha fazla ıstırap veremez. Terk edişe yol açtıysanız hiçbir şey bundan daha kıyıcı olamaz. Terk edişten sağ kurtulduysanız, hiçbir şey bundan daha acı olamaz.
İşgalci için çalışacaksanız; işgalcinin elinden yiyeceksiniz; onun giysileriyle giyinip kuşanacaksınız; onun geleneğini göreneğini sürdüreceksiniz; zorbayla aynı kaptan su içeceksiniz ve onun gibi düşüneceksiniz. Bağımlı olmaya can atarsanız, istediğiniz ölmektir.
...hiçbir şey, bu dünyadaki hiçbir şey zaptedilemiyor, elde tutulamıyordu. Bu dünya bir türlü toparlanmıyordu. İçinde yaşamanın söz konusu bile olmadığı dünya. Çünkü bu dünyada ölüm vardı.
Yaşamın karanlığından kurtulmak istemeyen kadın ya da erkek var mıdır? Dua etmek de, kaşlarını iyice çatarak ve parmaklarını iyice sıkarak, insanın yaşamının karanlığından kaçması demektir.
Toplumların bildiği yükselmelerde çoğunlukla düzensizlik değil düzen yükselir, arzulardan çok kölelik. Ateş basmasından ziyade korkunun yükselmeleridir bunlar.