İnsan her şeyi içine atınca boğulacak gibi oluyor, her şey çok zor...
Kamaramda artık vakit geçiremiyorum, bu... bu tabutta... artık orada duramıyorum... ve bütün gün güldükleri için insanlara da katlanamıyorum...
… bu serinkanlı, bu kibirli, bu soğuk kadın, daha iki ya da üç ay önce bir yatakta, hayvanlar gibi çırılçıplak ve şehvetten inleyerek adamın biriyle oynaşıyordu, bedenleri iki dudak gibi birbiriyle kaynaşmıştı...
Üniformasını bir ceset gibi terk edilmiş görünce boğazına bir hıçkırık tıkandı, bu üniformayı tam yirmi savaşta giymiş, karnında çocuğunu taşıyan anne gibi o da bu üniformayla tek beden olmuştu.