Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 3 Sözleri ve Alıntıları
Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 3 sözleri ve alıntılarını, Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 3 kitap alıntılarını, Ana Hatlarıyla İslam Tarihi 3 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Muaviye’den sonra Emeviler devletini gerçek anlamda kuran ve siyasi birliğini temin eden Abdülmelik b. Mervan 21 yıl süren iktidarının büyük bir kısmını ülke bütünlüğünün yeniden sağlanması, meydana gelen çok sayıdaki siyasi , dini nitelikli isyanların bastırılması ve bunlardan fırsat buldukça fetih hareketlerinin düzenlenmesi ile tamamladı.Onun döneminde öne çıkan diğer bir özelliği ise Muaviye’nin başlatmış olduğu kurumlaşma faaliyetlerinin o daha da geliştirilmesidir. Bu noktada Abdülmelik‘in getirdiği önemli yenilikler Emevi devleti adına para basılması , o döneme kadar bölgesel dillerle tutulmuş olan divan kayıtlarının Arapçaya çevrilmesi, ülkede nüfus sayımının yapılması ,vergi sisteminin yeniden tanzim edilmesi, berid ( posta )teşkilatına canlılık kazandırılması , haciplik kurumunun geliştirilmesi, Kubbetüs Sahra gibi anıt eserlerinin inşa edilmesi ,Kur’an-ı Kerim’in noktalandırılması ve harekelenmesidir. Bu adamlar aynı zamanda Emeviler döneminde devletin kurumsal kimliğinin İslamileştirilmesi ile birlikte Araplaştırılmasını da temin etmiştir.”
Sayfa 162Kitabı okudu
Hazreti Hüseyin başta olmak üzere yakınlarının şehit edilmesi, ayrıca daha sonra gerçekleşecek olan Medine istilası ve Mekke’nin muhasarası ile birlikte Kabe’nin mancınıklarla tahrip edilmesi faaliyetlerinin baş sorumlusu olması sebebiyle Yezid b. Muaviye İslam tarihi boyunca Müslümanların belki de en çok nefret ettiği şahıs olmuştur. O kadar ki ,onun ismi insanlar arasında hakaret sıfat olarak kullanılmıştır ki, bu anlayış günümüzde de devam eder.”
Sayfa 98Kitabı okudu
Dolayısıyla Muaviye’nin asıl kabiliyeti askerlikte değil, siyaset ve diplomasidedir.
Zira Muaviye bir savaşçı değil, politikacıdır.
“Tarih kaynaklarında Süleyman b. Abdülmelik döneminde gerçekleşen muhasara esnasında İstanbul içinde bir mescit yaptırıldığı kaydedilir. Bu konuda ilk bilgi veren müellif ünlü coğrafya bilgini Maksidi’dir . Ona göre Müslümanların başkomutanın talebiyle Bizans imparatoru‘elindeki Arap esirlerinin ibadet etmeleri için sarayın karşısında bir bina inşa ettirmiştir .Mesleme camii olarak da bilinen bu mekan Müslüman âlimlerin yanı sıra Bizans tarihçiler tarafında da kaydedilmiştir. Bunlardan Constantinius Porphyrganetos (913-959 ) Müslümanlara ait bir mescidin Mesleme b. Abdülmelik’in talebi üzerine İstanbul’da Praetorium (Edirnekapı) denilen mevkide yaptırıldığını söyler.”
Sayfa 196Kitabı okudu
Ömer b. Abdülaziz
... Gerek selefleri, gerekse halefleri tarafından şiir ve eğlence mekanı haline getirilmiş bulunan devlet başkanlığı makamı onun zamanında ilmi toplantıların en geniş manada gerçekleştirildiği bir mekan haline dönüşmüştür. Şairler ise alışkanlıkları üzere sarayın önüne kadar gelmişler, fakat günlerce kapısında beklemelerine rağmen içeriye kabul edilmemişlerdir. Ömer B. Abdülaziz döneminde ilmi faaliyetler konusunda öne çıkan en mühim gelişme ise hadis tedvininin bizzat halifenin teşvik ve desteğiyle başlamış olmasıdır. Kısa süren devlet başkanlığı boyunca Emeviler devleti için "Yalancı bahar" olarakta değerlendirilebilecek sakin günler yaşatmış olan ve yönetimi Emevilerin yüz akı olarak nitelendirilen Ömer B. Abdülaziz yaklaşık iki buçuk yıl süren idaresinin ardından (H.101/M. 720) yılında vefat etti.
Sayfa 178
Ömer b. Abdülaziz
Gayr-i müslimlerin ülke içindeki hayat şartlarını mümkün olduğu derecede kolaylaştırmaya çalışan halife, diğer taraftan onlar arasında İslamlaşmanın yaygınlaşması içinde özel gayret sarf etmiş, bu amaçla askeri faaliyetlerin durdurularak orduların derhal geri çekilmesini askeri başarılar yerine daha önce ele geçirilmiş olan topraklarda insanların İslamlaşmalarına ağırlık verilmesini emretmiştir. Ömer B. Abdülaziz'in gerek Müslümanlar arasındaki eşitlik politikası gerekse İslam'da girmeyi teşvik eden uygulamaları sebebiyle bilhassa Kuzey Afrika' da Berberiler ve Maveraünnehr'deki Türkler arasında yoğun İslamlaşma faaliyetine şahit olunmuştur.
Sayfa 175