Anavatandan Mavi Vatan’a
Cem GürdenizAnavatandan Mavi Vatan’a Sözleri ve Alıntıları
Anavatandan Mavi Vatan’a sözleri ve alıntılarını, Anavatandan Mavi Vatan’a kitap alıntılarını, Anavatandan Mavi Vatan’a en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Unutulmamalıdır ki, Mavi Vatan'dan ve Türkiye' nin hayati jeopolitik çıkarlarından taviz veecek hiçbir iktidar Türkiye'de varlığını koruyamaz. Artık Mavi Vatan Misak ı Millidir.
Mavi Vatan, küresel hegemonyaya karşı 100 yıl sonra ortaya çıkan yeni bir bağımsızlaşma hareketinin de itici gücü, belki de temel taşı olacaktır. Bu yönü ile Mavi Vatan Atatürk jeopolitiğinin bir devamıdır. Türkiye'ye artık Mavi Vatan ilhamı gelmiştir. İlham, içe doğan hak etme arzusudur.
Bu kadar büyük yıkım ve ihanetlere rağmen bir donanma nasıl ayakta kalabiliyordu? Herhalde bunun en veciz cevabını Mustafa Kemal Atatürk vermiş: "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
"Geldikleri gibi giderler"
30 Ekim 1918 günü imzalanan Mondros Ateşkes'inden 13 gün sonra İstanbul işgaline gelen 55 parçalık müttefik filoya bakarak Kartal istimbotu üzerinde "Geldikleri gibi giderler" diyebilen Mustafa Kemal Atatürk bunu söylerken Türk milletinin yenilebileceği ama asla teslim olmayacağını biliyordu.
Bu savaşın kazananı olmayacaktır. Nükleer kirlenmenin günahını yeryüzü topyekûn ödeyecektir.
En önemlisi Türk gençliği ezici kararlılık ve çoğunluğu ile Mavi Vatanın yani bağımsızlığın arkasındadır.
19. ve erken 20. yüzyılın savaş sanatına yönelik ateş gücünün bugünkü yeteneklerle kıyaslanamayacak düzeyde geri olduğu bir dönemde, tüm mesele disiplinli, savaşçı ve ölmeye hazır insan gücüne bağlıydı.
Unutulmamalıdır ki, Mavi Vatan'dan ve Türkiye'nin hayati jeopolitik çıkarlarından taviz verecek hiçbir iktidar Türkiye'de varlığını koruyamaz. Artık Mavi Vatan Misak-ı Millidir.
Hükümetler geçicidir. Devletler kalıcı. Türk Devleti 1923 sonrası her koşulda gücünü korumayı bilmiştir.
Mustafa Kemal öncülüğünde kurulan denizaltı filomuz dünyanın en güçlü ilk on filosu içindedir. Sadece Mavi Vatanın geleceği değil, vatanımızın geleceğindeki en önemli unsurdur.
Batı basınında algı operasyonları kapsamında emperyalist, yeni Osmanlıcı, genişlemeci bir tez olarak sunulan Mavi Vatan aslında Kemalist, bağımsız olması gereken bir devletin halkı ile birlikte denizleri yeniden keşfetmesi, kıyının ötesindeki vatanını keşfetmesinin sembolüne dönüştü.
“Türk milletinin davası, yüksek ve medeni bir milletin asil bir ideal davasıdır. Bu dava uzun ve çetin bir davadır… Şimdiki nesiller ve gelecek nesiller bu davanın arkasından yorulmadan ve dinlenmeden koşacaklardır. Koşmaya mecburdurlar.”
Sayfa 193 - İsmet İnönüKitabı okudu
Zira erdemin onuru, gerektiğinde cesaret gösterip tavır almaktı.
16.yy hariç tarihinde deniz gücü olmayan ve bu nedenle 20.yy.da Anadolu’nun deniz tarafından işgalini önleyemeyen Osmanlı’ya inat, 100.yaşına yaklaşan Cumhuriyet, yeni başlayacağı yüzyılın başında Mavi Vatanını fark etmiştir.
CİDDİYETİN FARKINDA MISINIZ?
Montrö Sözleşmesi ve rejimi ortadan kalktığı anda Türk Boğazlarından 15 bin tondan daha büyük savaş gemilerinin Karadeniz'e geçemeyeceği, ya da Karadeniz'e çıkan sahildar dışı devletlere ait savaş gemilerinin 21 günden fazla kalamayacağı gibi yasakların ortadan kalkacağını bilemiyorlar mı? Ya da bu kişiler Türkiye'nin kendini bir savaşa yakın ya da savaş durumunda bulduğunda, Boğazlar üzerinde savaş gemilerinin geçişi dahil her konuda tam yetkili olduğunu göz ardı mı ediyorlar? Sözleşme ortadan kalktığında Karadeniz'in deniz silahları yarış alanına döneceğini ve zaten batıdan ve Doğu Akdeniz'den kuşatılan ülkemizin kuzeyden de kontrolsüz bir silahlanma ile çevrelenerek askeri risk ve tehdit ortamıyla karşı karşıya kalacağını düşünemiyorlar mı?