İnsanlık, maddeye ve arzularına tapındıkça, insan ruhunun amacı olan faziletten gaflet etmiş; kuvvetliler kanununun takibinden emin oldukça, âcizlerin bütün haklarını kendileri için helâl tanımış ve o biçarelerin zararına olarak maddi, kişisel bütün arzularını tatmin hususunda merhamet, adalet namına hiçbir duyguya boyun eğmemiş.