Japon geleneksel kültürü önce modernizme, ardından küreselleşmeye meydan okumuş ve günümüze kadar etkisini sürdürmeyi başarmıştır. Bu konuda en büyük etken Japon halkının sergilediği tutum olmuştur. Tarih boyunca Japonlar -dar alanlı kültür kavramı bağlamında- özellikle komşusu Çin ve Kore ile kültürleşme sürecine girmiş; fakat onlardan aldığı ögeleri bir nebze olsun Japonlaştırmadan kullanmamıştır. Aslında basitçe “animasyon dizisi/filmi” olarak tanımlanabilecek animeler ise Japon gelenekselliğinin etkisi ile diğer ülkelerin animasyonlarından ayrışmış ve her yaştan izleyiciyi kendine hayran bırakmıştır.
Bu çalışmada amaç hem Japon geleneksel kültürünün ana hatlarını belirlemek hem de kültürel desenlerin anime sanatında ne şekilde işlendiğine dikkat çekmek olmuştur. Bunun sebebi, küresel pazara açılmış bir medya ürününün bile yerel kültürden bağımsız olamayacağına ilişkin varsayımımızdır. Çalışmada geleneksel kültürde kadının konumuna odaklanılmasının sebebi ise kültürel değişim sürecinde yaşanan değişimleri en açık biçimde yansıtan öznenin kadın olduğu görüşümüzdür.
Japon gelenekselliğini oluşturan konular irdelendikten sonra dünya çapında büyük bir popülariteye sahip Naruto anime dizisinin geleneksel desenleri toplumsal statü, bağlılık ve cesaret parametreleri bağlamında çözümlenmiştir.
Bu çalışmanın Medya ve Kültürel Çalışmalar alanına olduğu gibi diğer alanlara ve araştırmacılara da katkı sağlaması dileğiyle...
