Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Anlamak ve Yaşamak İçin Kur’an Okumaya Çağrı

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala)

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Anlamak için,yaşamak için,sebat etmek için,ameli nefis ve şeytanın talanından korumak için;dua,dua,dua...
Sayfa 252Kitabı okudu
Abdullâh, “İlmi çok seven kimse Kur'ân okusun! Zirâ onda evvelkilerin ve sonrakilerin ilmi mevcuttur; demiştir”?
Reklam
"Şık bir elbise gördüklerinde daha ötesine bakamayanların vay haline! Elbiseden daha değerli olan, onu taşıyan bedendir. Bedenden daha değerli olan ise o bedene can veren ruhtur."
"İnsan, okudukça sakinleşir, sabrı ve ağırbaşlılığı öğrenir. Duyguların onu yönlendirmesinden kurtulur. Düşünmeyi, akletmeyi, iyiyi ve kötüyü ayırt etmeyi okuyarak öğrenir. Zaten insanın bencil, aceleci ve kaygılı olması; aklını ihmal edip sadece duyguları ile yaşaması sebebiyledir."
"Zira insan olmanın ilk adımı, kişinin kendisini, hakikatini, zaaflarını, sınırlarını bilmesidir. Kendini bilen ve tanıyan, insanlaşma yolundaki ilk adımını atmıştır."
Yahudilere birbirleriyle savaşmaları ve birbirlerini sürgün etmeleri yasaklanmıştı. Onlar Tevrât'ın bu kesin emrini çiğneyip savaşıyorlardı. Savaş esiri olan dindaşlarına Tevrât'ın hükmünü uyguluyor, serbest bırakma karşılığında fidye alıyorlardı. Böylece Kitap'tan işlerine gelene iman etmiş, işlerine gelmeyeni inkâr etmiş oluyorlardı. Bunun gibi işine gelen yerlerde Kitab'a uyan, nefsine zor gelen yerlerde ise işi kitabına uyduranlar, Allah'ın (cc) ayetlerinden bir kısmını inkâr etmiş olurlar. Çünkü din bir bütündür ve tamamı Allah'a (cc) aittir. Tam bir teslimiyetle teslim olunmadan Müslim/mümin olunmaz.
Reklam
İslam'ın Adalet sistemi.
Sahabe, Kur'ân'ı Allah'ın «o ilmi olarak görmüştür. Allah Resülü'nden de aldıkları terbiye ve bilinçle, deliller hiyerar- şisinde Kur'ân'ı en öne almışlar, bir sorunla karşılaştıkla- rında öncelikle ona bakmış ve Kur'ân'ı vird edinmişlerdir. Ömer (rh), Kadı Şureyh'e bir mektup gönderdi. Mektupta şöyle yazıyordu: “Sana bir olay geldiğinde Allah'ın Kitabı'yla hükmet. Şayet Allah'ın Kitabı'nda olmayan bir mesele gelirse o zaman Resül'ünün sünnetiyle hükmet. O iki kaynakta olmayan bir mesele gelirse insanların üzerinde toplandığı görüşle »>1 hükmet. Bu da olmazsa dilediğin şekilde yaparsın. Abdullah ibni Mesud () şöyle der: “Bir zamanlar oldu ki biz hiçbir hüküm vermezdik. Hüküm verecek durumda değildik. Allah takdir etti de bu gördüğünüz derecelere ulaştık. Bugünden sonra bir kimseye hüküm vermesi için bir mesele arz olduğunda o konuda Allah'ın Kitabı'nda bulunmayan bir sorunla karşılaşırsa Peygamber'in (sw) verdiği hükme uysun. Ona göre sorunu çözüme kavuştursun. Ne Allah'ın Kitabı'nda ne de Resül'ünün sünnetinde bulunmayan bir meseleyle karşılaşırsa salih insanların hüküm verdikleri gibi hüküm versin. Sizden biriniz, 'Ben korkarım. Ben korkarım, hüküm veremem: demesin. Çünkü helal bellidir, haram bellidir, ikisinin arasında karışık ve benzeşen işler vardır. Şüpheliyi bırak, şüpheli olmayana bak.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.