Dil'in genel bilgisi (muvadaa) ile sözün sahibinin muradı (kast-ı mütekellim) arasındaki ilişkinin sınırları (bağlam) bilindiği takdirde ancak doğru anlam kendisini ifşa eder; zira bu sınır doğru çizilemediğinde (bu iki ilkeden biri ihmal edildiğinde) ya da sözün sahibinin kurduğu yapı ve bütünlük, muhatab tarafından aslına uygun bir biçimde inşa edilmek yerine tahrib edildiğinde kimsenin kuşkusu olmasın ki anlam buharlaşıp yok olur.