Kocam tahsilli ve nazik bir insandı. "Aşırı yorgunluktan sinirlerin harap oluyor. Hem kendini hem de bizi üzüyorsun. Seni seviyorum. Seni üzmek istemiyorum. Ama evine, bana ve çocuğuna karşı da mesuliyetlerinin olduğunu bilmen gerekir" diyor, yumuşak bir dille beni ikaz ediyordu. O ikaz ettikçe feminist duygularım kabarıyor; bana baskı yapamayacağını, başarılarıma engel çıkaramayacağını hatırlatıyordum...